15. Ceza Dairesi 2016/2345 E. , 2016/7194 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık
HÜKÜM : TCK"nın 157/1, 52/2 maddeleri gereğince mahkumiyet
Dolandırıcılık suçundan sanıkların mahkumiyetine ilişkin hükümler sanıklar tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Her ne kadar 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesi uygulanmamış ise de, sanığın belli hakları kullanmaktan yoksun bırakılmasının kasten işlenen suçtan dolayı hapis cezası ile cezalandırılmasının kanuni sonucu olması nedeniyle ve 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin (1), (2), ve (4) numaralı fıkralarıyla ilgili olarak Anayasa Mahkemesi"nin verdiği 08.10.2015 tarihli ve E.2014/140, K.2015/85 sayılı kısmi iptal kararının, 24/11/2015 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe girmesi nedeniyle koşulları oluşması halinde infaz aşamasında gözetilmeleri mümkün görülmüştür.
Sanık ..."ın önceden tanıdığı katılanı telefonla arayarak, kendisine uygun bir bayan bulduğunu, evlenmek isterse acil olarak gelmesi gerektiğini söylediği, ..."ye gelen katılanın sanık ..."in evinde... ismini kullanan diğer sanık ... ... ile tanıştığı, katılan ile sanık ..."nin evlenme konusunda anlaştıkları, birlikte Bayram yerine giderek sarraftan 2600 TL değerinde altın bilezik aldıkları, müştekinin bileziği sanık ..."ye bırakıp hazırlık yapmak üzere ..."a döndüğü ve bir daha sanıklara ulaşamadığının iddia edildiği olayda; sanık, tanık beyanları ve dosya kapsamından sanıkların atılı suçu işlediklerinin sabit olduğu gerekçesine dayanan mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Bozmaya uygularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanıkların yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Hapis cezası alt sınırdan tayin olunduğu halde, ayrıca yasal ve yeterli gerekçe gösterilmeden aynı gerekçeyle adli para cezasına esas alınması gereken tam gün sayısının alt sınırdan uzaklaşılarak tayin suretiyle çelişkiye düşülmesi,
Kanuna aykırı olup, hükümlerin bu nedenle 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak, yeniden yargılanmayı gerektirmeyen bu hususta, aynı kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden, hüküm fıkrasından adli para cezasına ilişkin sırasıyla "150 gün" ve "3.000 TL" adli para cezası terimlerinin tamamen çıkarılarak, yerlerine sırasıyla "5 gün" ve "100 TL" adli para cezası ibarelerinin eklenmesi suretiyle, sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 28.09.2016 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.