Ecrimisil - Elatmanın Önlenmesi - Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2011/4258 Esas 2011/4980 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/4258
Karar No: 2011/4980
Karar Tarihi: 28.04.2011

Ecrimisil - Elatmanın Önlenmesi - Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2011/4258 Esas 2011/4980 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davacılar, kayden maliki oldukları taşınmazı davalıya harici sözleşme ile sattıklarını ancak bedelin ödenmediğini ve davalının taşınmaza hukuki bir hakkı olmadığı halde kullanmaya devam ettiğini ileri sürerek elatmanın önlenmesi ve ecrimisil istedi. Mahkeme, davanın reddine karar verdi. Ancak, Yargıtay karara itiraz ederek, davanın kabul edilmesi gerektiğini belirtti. Harici satışta taşınmazı kullanmaya hakkı bulunmayan davalı, tapuda kayıtlı olan taşınmazların resmi olarak yapılmayan satışlarına hukuki sonuç bağlanamaz. Ancak satın alan kişi, haricen ödediği bedel kendisine iade edilinceye kadar taşınmazı alı koyma hakkına sahip olur. Bu hakka hapis hakkı denir. Davalının taşınmazı haksız olarak kullanması sebebiyle ecrimisil talebi reddedildi. Kanun maddeleri: TCK, Madde 706; Borçlar Kanunu, Madde 22 ve 213; Tapu Kanunu, Madde 26; Türk Medeni Kanunu, Madde 994.

 

 

1. Hukuk Dairesi 2011/4258 E., 2011/4980 K.

1. Hukuk Dairesi 2011/4258 E., 2011/4980 K.

  • ECRİMİSİL
  • ELATMANIN ÖNLENMESİ

 

  • 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 706 ]
  • 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 994 ]
  • 818 S. BORÇLAR KANUNU [ Madde 81 ]
  • 818 S. BORÇLAR KANUNU [ Madde 213 ]
  • 818 S. BORÇLAR KANUNU [ Madde 22 ]
  • 1086 S. HUKUK USULÜ MUHAKEMELERİ KANUNU(MÜLGA) [ Madde 428 ]
  • 2644 S. TAPU KANUNU [ Madde 26 ]

"İçtihat Metni"

Taraflar arasında görülen davada;

Davacılar, kayden maliki oldukları 3 parseldeki VI.27 Blok 1 nolu villayı harici sözleşme ile davalıya sattıklarını, davalının satış bedelini ödemediğini, sözleşmenin feshedildiğini, ihtara rağmen taşınmazın kullanımına devam edildiğini ileri sürerek, elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteğinde bulunmuştur.

Davalı, iddiaların yersiz olduğunu, tapu iptali ve tescil davası açtığını bildirip, davanın reddini savunmuştur.

Mahkemece, sözleşme uyarınca satıp teslim edilen taşınmaza elatmanın önlenmesi isteminde bulunulmasının iyiniyetle bağdaşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

Karar, davacılar vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi Sadettin Akyol"un raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.

KARAR

Dava, elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteğine ilişkindir.

Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.

Dosya içeriği ve toplanan delillerden; çekişme konusu villa niteliğindeki, taşınmazda davacıların 1/2"şer pay sahibi oldukları, davalının taşınmazda kayıttan ve mülkiyetten kaynaklanan bir hakkının bulunmadığı halde taşınmazı 28.09.2009 tarihli ibra edilen belgede görüldüğü üzere haricen satın almaya dayalı olarak kullandığı, ayrıca davalının Büyükçekmece 2.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/1371 esas sayılı dosyası ile davacı aleyhine harici satın almaya dayalı tapu iptali ve tescil davası açtığı ve davanın halen derdest olduğu, esasen mahkemece açılan iptal ve tescil davası nedeniyle eldeki davanın reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.

Gerçekten de, 28.09.2009 tarihli belgede 1/2"şer pay sahibi olan davacıların çekişmeli taşınmazı haricen davalıya sattıkları ve bedelin ne şekilde ödeneceğinin kararlaştırıldığı, buna göre, öngörülen bedelin bir bölümünün davacılara ödendiği, ancak tamamının ödenmediği dosya kapsamı ile sabittir.

Hemen belirtilmelidir ki, Türk Medeni Kanununun 706., Borçlar Kanununun 22. ve 213.maddeleri ile 2644 Sayılı Tapu Kanununun 26.maddesi hükmü uyarınca tapuda kayıtlı olan taşınmazların resmi olarak yapılmayan satışlarına hukuki sonuç bağlanamaz, böylesi bir satışa değer verilemez.

Ancak, haricen satın alan kişinin Türk Medeni Kanununun 994.maddesi hükmü gereğince haricen ödediği bedel kendisine iade edilinceye kadar taşınmazı alı koyma bir başka ifade ile taşınmazı kullanmaya hakkı bulunmaktadır. Bu hakka uygulamada hapis hakkı denilmektedir. Diğer yönü itibariyle Borçlar Kanununun 81.maddesi hükmü uyarınca edimini ifa etmeyen kişi karşı tarafı edimini ifaya zorlayamaz. Yani harici satıştan elde ettiği bedeli haricen satın alana ödemedikçe, satın alan kişinin taşınmazı kullanımına mani olamaz.

Bu ilkeler çerçevesinde somut olay değerlendirildiğinde davalı tarafın davacılara bir kısım ödemeler yaptığı sabittir. O halde, ödenen miktarlar tespit edilerek davalıya ödenmesi koşuluyla yani davalıya hapis hakkı tanınmak suretiyle elatmanın önlenmesine karar verilmesi gerekirken yukarıda değinilen kurallar gözardı edilerek, açılan tapu iptali ve tescil davası gerekçe yapılarak davanın reddine karar verilmesi doğru değildir. Esasen davada ileride telafisi mümkün olmayacak nitelikte (yıkım gibi) bir istek bulunmadığına ve çap iptale kadar geçerli olduğuna göre, çapa değer verilmek suretiyle davalı yararına ödenen bedeller üzerinden hapis hakkı tanınarak dava kabul edilmelidir.

Diğer taraftan, taşınmazı haklı ve geçerli bir nedeni bulunmaksızın yani haksız olarak kullanan kişinin taşınmaz malikine ödemekle yükümlü olduğu haksız işgal tazminatı niteliğindeki ecrimisil yönünden davalıyı sorumlu tutmakta olanaksızdır. Zira davalı taşınmazı haricen satın almaya dayalı olarak tasarruf ettiğine göre, kendisinin fuzuli şagil olarak değerlendirilmesi de olanaksızdır.

Hal böyle olunca, yukarıda değinilen ilkeler gözetilerek bir karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ve yasal olmayan gerekçelerle davanın tümden reddi isabetsizdir.

Davacıların, temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle hükmün açıklanan nedenlerden ötürü HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 28.04.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
 

 

 

Hemen Ara