Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/1139 Esas 2020/5807 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/1139
Karar No: 2020/5807
Karar Tarihi: 10.12.2020

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/1139 Esas 2020/5807 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2020/1139 E.  ,  2020/5807 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasında görülen davada Ankara 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi"nce bozmaya uyularak verilen 17.12.2019 tarih ve 2019/136 - 2019/574 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin davacılar vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacılar vekili, müvekkilleri ile davalı yayınevi arasında 15.04.2010 tarihinde yayın sözleşmesi imzalandığını, sözleşme gereğince müvekkilleri tarafından KPDS formatında hazırlanacak soruların davalı yayınevi tarafından yayınlanacağını, müvekkillerine kendilerine yüklenen edimleri yerine getirmelerine rağmen, davalı tarafın sözleşmeye aykırı davrandığını, kapak fiyatı üzerinden ödemeyi taahhüt ettiği %10 telif ücretini ödemediğini ileri sürerek, 100.000 TL cezai şart ile her bir müvekkili için ayrı ayrı 5.000 TL manevi tazminatın davalı tarafça ödenmesine, sözleşmesinin davalı tarafça ihlal edilmiş olması sebebiyle kendiliğinden fesholduğunun hüküm altına alınmasına, yayınevinin elinde bulunan müvekkilleri tarafından hazırlanmış kitapların basımının tedbiren durdurulmasına, davalının tüm malvarlığı ile hak ediş ve alacakları üzerine tedbir konulmasına karar verilmesini dava ve talep etmiştir. Davacı vekili yargılama sırasında hakediş alacağından feragat etmiştir.
    Davalı vekili, dava konusu kitabın ilk baskısından kısa süre sonra sınav sisteminin değiştiğini, sözleşmenin 3.6. maddesi gereği kitapta değişikliğe gidildiğini, bu konuda görüşmek için davacı taraf ile irtibata geçilmeye çalışıldığını, ancak ulaşılamadığını, cezai şart koşullarının oluşmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece; bozma ilamına uyularak yapılan yargılama iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, eserin önceki baskısının KPDS sistemine uygun olduğu, sınav sisteminin YDS formatına dönüşmesinden sonra davalının eserde gerçekleştirdiği isim değişikliği, kitabın kapağına editör eklenmesi ve bazı soruların çıkartılmasının, 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nun 16/2 hükmü gereğince, yayın tekniği icabı zaruri görülen değişiklik kapsamında bulunduğu, bu değişikliğin yayıncı tarafından eser sahibinin izni olmaksızın yapabileceği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
    Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
    1-Dava, yayın sözleşmesine aykırılık suretiyle manevi hakların ihlal edildiği iddiasına dayalı açılan manevi tazminat, sözleşmede öngörülen cezai şartın tahsili ve sözleşmenin feshedildiğinin tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece, dava konusu eserde yapılan değişikliğin FSEK"in 16/2. maddesi kapsamında kaldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmişse de, FSEK"in 16/2. maddesi yayıncının yayın tekniği icabı zaruri görülen değişikliği eser sahibinin izni olmaksızın yapabileceği hükmünü haizdir.
    Somut olayda ise davalı yayıncı, davaya konu kitabın birinci ve ikinci baskısını yaptıktan sonra, sınav formatının değiştiği gerekçesiyle eser sahiplerinin iznini almadan hem kitaptan 20 soru çıkarmıştır, hem de kitabın bütünlüğünü bozmak suretiyle üçüncü baskıyı fasiküller halinde yayınlamıştır. Olayın oluş biçimi göz önüne alındığında, anılan FSEK"in 16/2. maddesinin şartları bulunmamaktadır. Bundan başka taraflar arasındaki yayın sözleşmesinin 3.1. maddesi, kitabın her baskıda ne kadar basılacağına taraflarca birlikte iştiraki ile karar verileceği hükmünü, 3.6.maddesi de sınav formatı gibi haklı değişikleri yapmanın eser sahibine ait olduğu, bu değişikliklerin bildirimden itibaren 30 gün içinde yapılması gerektiği hükmünü, 3.9. maddesi ise yayınevi tarafından kitabın içerisinde hiçbir değişikliğin yapılmayacağı hükmünü haizdir. Bu durumda mahkemece anılan sözleşme hükümleri de değerlendirilmek suretiyle hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçeyle karar verilmesi doğru olmamış bozmayı gerektirmiştir.
    2- Karar başlığında davacılardan Huriye Elmas Nalçacı’nın isminin yazılmaması da HMK’nın 297.maddesine aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) ve (2) numaralı bentte yazılı nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacılar yararına BOZULMASINA, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davacılara iadesine, 10.12.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara