Marka Hakkına Tecavüz - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2020/7800 Esas 2021/3999 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Ceza Dairesi
Esas No: 2020/7800
Karar No: 2021/3999
Karar Tarihi: 31.03.2021

Marka Hakkına Tecavüz - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2020/7800 Esas 2021/3999 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Mahkeme, marka hakkına tecavüz suçuyla ilgili yerel mahkeme tarafından verilen mahkumiyet kararını inceledi. Ancak kararın açıklanmasının geri bırakılması konusunda sanığın duruşmada bildirdiği adres yerine doğrudan MERNİS adresine tebligat yapılması nedeniyle savunma hakkının kısıtlandığına karar verdi. Ayrıca mahkeme kararlarının gerekçeli olması gerektiği, gerekçesiz hüküm kurmanın hatalı olduğu belirtildi. Bu nedenlerle mahkeme, kararın bozulmasına ve yeniden yargılama yapılmasına karar verdi. Kanun maddeleri olarak da, 5271 sayılı CMK'nin 231/5 ve 231/11, Anayasanın 141, CMK'nun 34 ve 230, 5320 sayılı Kanun'un 8/1 ve 1412 sayılı CMUK'un 321. maddeleri belirtilmiştir.
19. Ceza Dairesi         2020/7800 E.  ,  2021/3999 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Fikri ve Sınaî Haklar Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Marka Hakkına Tecavüz
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
    Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
    5271 sayılı CMK"nin 231/5. maddesi uyarınca açıklanması geri bırakılan hükmün, 5271 sayılı CMK"nin 231/11. maddesi gereğince denetim süresi içerisinde kasten yeni bir suç işlenmesi halinde açıklanabilmesi için gelmediği takdirde yokluğunda karar verilebileceği ihtarını içerir duruşma gününü bildirir çağrı kağıdının 7201 sayılı Tebligat Kanunu"nun 10/1. maddesi uyarınca öncelikle sanığın bilinen son adresine tebliğe çıkarılması, aynı Kanun"un 10/2. maddesi uyarınca bilinen son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması halinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresinin bilinen son adresi olarak kabul edilip tebligatın bu adrese Tebligat Kanunu"nun 21/2. maddesine göre yapılması gerektiği gözetilmeden, sanığın duruşmada bildirdiği adres yerine doğrudan MERNİS adresine tebligat yapılarak duruşmadan haberdar edilmeyen sanık hakkında hüküm kurulması suretiyle savunma hakkının kısıtlanması,
    Kabule göre de;
    Anayasanın 141, CMK’nun 34 ve 230. maddeleri uyarınca mahkeme kararlarının sanıkları, mağdurları, Cumhuriyet savcısı ile herkesi ikna edecek ve denetim mahkemesine imkan tanıyacak biçimde gerekçeli olması gerekir. Yargıtay’ın gerekçelerde tutarlılık denetimi yapabilmesi için, kararın dayandığı tüm olguların, bu olgular değerlendirilerek mahkemenin ulaştığı sonuçların, iddia, savunma ile mağdur ve tanık anlatımlarına ilişkin değerlendirmelerin, hangi beyanın ne gerekçeyle diğerine üstün tutulduğunun açık olarak hükmün gerekçesinde gösterilmesi ve mahkemece ulaşılan vicdani kanı sonucunda sanığın hangi fiillerinin suç olarak kabul edildiği açıklandıktan sonra kabul edilen bu fiillerin hukuki nitelendirilmesinin yapılması, cezada artırım ve indirim gerektiren nedenlerin kanuni bağlamda tartışılması gerekirken, sadece hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına soyut olarak atıf yapılmak suretiyle söz edilen bu hususlara uyulmayarak gerekçesiz hüküm kurulması,
    Bozmayı gerektirmiş ve sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, HÜKMÜN 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nun 321. maddesi uyarınca tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 31/03/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.




    Hemen Ara