Esas No: 2020/129
Karar No: 2020/245
Karar Tarihi: 30.01.2020
Yargıtay 6. Ceza Dairesi 2020/129 Esas 2020/245 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Yağma suçundan şüpheli ... hakkında yapılan soruşturma evresi sonucunda, Aksaray Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 17/10/2019 tarihli ve 2018/6338 soruşturma, 2019/4801 esas, 2019/581 sayılı iddianamenin iadesine dair Aksaray 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 01/11/2019 tarihli ve 2019/231 iddianame değerlendirme sayılı kararına karşı yapılan itirazın kabulü ile iddianamenin iadesi kararının kaldırılmasına ilişkin Aksaray 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 15/11/2019 tarihli ve 2019/1499 değişik iş sayılı kararına, Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü"nün 20/12/2019 gün ve 94660652-105-68-20562-2019-Kyb sayılı kanun yararına bozma istemine dayalı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 31/12/2019 tarih ve 2019/133562 sayılı ihbar yazısı ile dava dosyası Dairemize gönderilmekle incelendi;
Anılan Yazıda;
"Dosya kapsamına göre, müşteki ..."in oğlu olan ve zihinsel ve konuşma engeli bulunan 07/04/2003 doğumlu ..."nun, 29/04/2018 tarihinde annesinin cüzdanından 300.00 Türk Lirası para ile annesine ait cep telefonunu alarak dışarı çıktığı, müştekinin durumu fark edip oğlunun peşinden gittiği ve oğlunu bulduğunda üzerinde para ve telefonunun bulunmadığı olay nedeniyle müşteki Havva"nın şikayetçi olması üzerine başlatılan soruşturma kapsamında, müştekinin kullanımında olan cep telefonunun iletişim bilgilerinin tespitinin istendiği, gelen HTS raporunda ise telefonun ilk ve tek kullanıcısı olan ve 07/06/2018 tarihinde Türkmenistan"a gittiği belirlenen şüpheli hakkında, Aksaray Adli Tıp Kurumundan alınan 15/10/2019 tarihli rapora göre kendisinden telefon ve para alınmasına mukavemet edecek güçte olmayan mağdura karşı gerçekleştirdiği eylemi nedeniyle yağma suçundan Aksaray Cumhuriyet Başsavcılığınca kamu davası açmaya yeterli delil elde edildiğinden bahisle iddianame tanzim edildiği,
Aksaray 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 01/11/2019 tarihli iddianamenin iadesi kararına yönelik itiraz üzerine merci Aksaray 1. Ağır Ceza Mahkemesince "...dosya içerisinde şüpheliler hakkında kamu davası açmaya yeter delil elde edilmiş olup, bu delillerin mahkumiyete yetip yetmeyeceği kovuşturma aşamasında değerlendirilmesi gerektiği, suçun oluşup oluşmadığının takdirinin mahkemeye ait olması .." şeklinde gerekçe ile itirazın kabulüne karar verilmiş ise de,
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 170/3. maddesinde iddianamede nelerin gösterileceği, aynı Kanunun 174/1. maddesinde ise iddianamenin hangi hâllerde iadesine karar verileceğinin belirtildiği, anılan Kanunun 170/2. maddesi gereğince; "Soruşturma evresi sonunda toplanan deliller, suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturuyorsa; Cumhuriyet Savcısı, bir iddianame düzenler." hükmü gereğince, soruşturma evresi sonunda toplanan delillerin suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturması durumunda, Cumhuriyet Savcısının kamu davası açması gerekeceği,
Ancak “Yeni Türk Ceza Adalet Sistemi”nde benimsenen, “Kişilerin Lekelenmeme Hakkı” ile “Eksiksiz soruşturma ve Tek Celsede Duruşma” prensipleri uyarınca, soruşturmayı yürüten Cumhuriyet Savcılarının mâkul sürede bütün delilleri toplamaları, sadece mahkûmiyetle sonuçlanacağını değerlendirdikleri hususları dava konusu yapmaları, beraatle sonuçlanacağını değerlendirdikleri eylemleri dava konusu yapmamaları gerektiği, bu kapsamda 5271 sayılı Kanunun 170 ve 174. madde hükümleri ile iddianamenin iadesi kurumuna yer verildiği,5271 sayılı Kanunun "İddianamenin İadesi" başlıklı 174. maddesinin 1-b bendinde yer alan "b) Suçun sübûtuna etki edeceği mutlak sayılan mevcut bir delil toplanmadan düzenlenen" şeklindeki hükmün ise, 24/10/2019 tarihinde Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 7188 sayılı Ceza Muhakamesi Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanununun 20. maddesi ile "b) Suçun sübûtuna doğrudan etki edecek mevcut bir delil toplanmadan düzenlenen," şeklinde değiştirildiği, yapılan bu değişiklikle suçun sübutuna doğrudan etki edecek mevcut delillerin yargılamanın makul bir sürede bitirilebilmesi için duruşma başlamadan önce toplanması gerektiği, suçun sübutuna doğrudan etki edecek delillerin ise olayın oluş şekline göre ceza muhakemesi hukuku çerçevesinde belirleneceğinin anlaşılması karşısında, itirazın reddi yerine yazılı şekilde kabulüne karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle 5271 sayılı CMK’nin 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması Dairemizden istenilmiştir.
TÜ R K M İ L L E T İ A D I N A
Kanun yararına bozma istemine dayanan Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının gönderme yazısı, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görüldüğünden, kabulü ile Aksaray 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 15/11/2019 tarihli ve 2019/1499 değişik iş sayılı kararının, 5271 sayılı CMK"nin 309/4-a maddesi gereğince BOZULMASINA, sonraki işlemlerin yerinde tamamlanmasına, 30/01/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.