Taraflar arasında görülen davada;
Davacı, 582 parsel sayılı taşınmazın davalıya satıldığını, mahalle muhtarlığının ihbarı ile taşınmaz üzerinde köy odasının bulunduğu ve köy ortak malı olarak kullanıldığının anlaşılması üzerine yapılan temlikin yasal olmadığını ileri sürerek satış bedeli 400,00 TL nin davalıya yasal faizi ile geri ödenmek suretiyle tapu iptal ve tescile karar verilmesini istemiştir.
Davalı, taşınmazı ihalede usulüne uygun olarak satın aldığını belirtip davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, üzerinde muhtarlık binası bulunan taşınmazın satışında hataya düşüldüğü gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karar, davalı vekilince süresinde temyiz edilmiş olmakla Tetkik Hakimi . raporu okundu. Düşüncesi alındı. Dosya incelendi. Gereği görüşülüp, düşünüldü.         Dava, tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden; köy muhtarlık binası olarak kullanılan çekişme konusu 582 parsel sayılı taşınmazın H.köy tüzel kişiliği adına kayıtlı iken anılan köyün belediye sınırları içinde kalması nedeniyle mahalleye dönüştüğü ve taşınmazında 2.9.2008 tarihinde devir suretiyle davacı belediye adına tescil edildiği, 22.6.2009 tarihinde ise belediye tarafından davalıya bedeli karşılığında satıldığı anlaşılmaktadır.
Davacı belediye, köy ortak malı olarak kullanılan taşımazın davalıya yapılan satışın yasal olmadığının sonradan anlaşıldığını ileri sürerek eldeki davayı açmıştır.
Hemen belirtilmelidir ki; köyün belediyeye bağlanması ile köy hükmi şahsiyeti son bularak mahalle olması ile taşınmazın köy muhtarlık binası olarak kullanılma vasfı da ortadan kalkmıştır. 3402 sayılı yasanın 16/A maddesi hükmü uyarınca köye ait çekişme konusu taşınmazın mülkiyetinin köy hükmi şahsiyetinin ortadan kalkması ile halefi sıfatı ile belediyeye geçmesinde yasal bir engel yoktur.
Bilindiği üzere; belediyeye ait olan taşınmazların satışları, ahara devir ve temlikleri 5393 sayılı yasanın 18. maddesi hükmü uyarınca belediye meclis kararına dayanması gerekir. Belediye meclisinin satışa mütedair aldığı kararla bu yetkiyi aynı yasanın 34. maddesi hükmü uyarınca belediye encümenine devretmesi olanaklıdır.
Somut olaya yukarıda açıklanan ilkeler çerçevesinde bakıldığında, taşınmazın davalıya temlikinin belediye meclis kararına bağlı olarak encümen tarafından yapıldığı ve yukarıda değinildiği üzere köy hükmi şahsiyeti ortadan kalktığına göre taşınmazın davalıya satışında yasaya  aykırı  bir durum bulunmamaktadır.
O halde, davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu üzere hüküm kurulması doğru değildir.
Davalının temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerle, HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan  peşin  harcın  temyiz  edene  geri  verilmesine, 27.04.2011  tarihinde  oybirliğiyle karar  verildi.