15. Ceza Dairesi 2016/1711 E. , 2016/7164 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık
HÜKÜM : TCK"nın 158/1-d, 62, 52/2 ve 51/1-3-7-8. maddeleri gereğince mahkumiyet ve CMK"nın 307/4. maddesi gereğince kazanılmış hakkın gözetilmesine
Nitelikli dolandırıcılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Şikayetçiye ait ...isimli iş yerine giden sanığın, kendisini Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı teftiş müfettişi olarak tanıttığı ve daha önce atıldığı Sosyal Sigortalar Kurumu Sigorta İşleri Genel Müdürlüğü"ne bağlı İhtiyarlık Sigorta Müdürlüğü"ne ait kimlik kartını göstererek iş yerini kontrol edeceğini söylediği, iş yerini gezdikten sonra Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı İş Teftiş Kurulu Başkanlığı başlıklı bir tutanak düzenleyerek şikayetçiye verdiği ve işyerinden ayrıldığı, 15 gün sonra şikayetçiyi telefonla arayarak düzenlediği tutanağın karşılığında vermiş olduğu hesap numarasına 1.000 TL yatırmasını istediği, şikayetçinin de sanığın verdiği hesap numarasına 150 TL yatırdığı, ancak durumdan şüphelenerek Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı"nı aradığı, söz konusu isimde bir müfettişin olmadığını öğrenince emniyete müracaat ederek şikayetçi olduğu, sanığın yeniden para istemek için kendisini araması üzerine, sanığa randevu vererek iş yerine davet ettiği, bu arada emniyete de haber verdiği, emniyet görevlilerinin tertibat alarak sanığa verilecek paranın seri numaralarını ve fotokopilerini aldığı, şikayetçinin seri numaraları ve fotokopileri alınmış parayı sanık geldiğinde sanığa verdiği, sanığın iş yerinden ayrıldığı sırada polisler tarafından yakalandığı şeklindeki olayda;
Bozma üzerine yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre sanığın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Bozma ilamından önceki hükmün sadece sanık tarafından temyiz edilmesine ve ilk hükümde sonuç olarak 6.000 TL ve 500 TL adli para cezasına hükmedilmesine rağmen, bozma ilamından sonraki hükümde sanığın, sonuç olarak 10 ay hapis ve 80 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına ve hapis cezasının ertelenmesine hükmedilmesi suretiyle, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"nın 326/son maddesine göre sanığın kazanılmış hakkının ihlal edilmesi,
Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak, yeniden yargılanmayı gerektirmeyen bu hususta, aynı kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden hükmün (3). fıkrasının ikinci paragrafı ile (4) ve (5). fıkralarının tamamen çıkarılarak, (3). fıkrasının ikinci paragrafı yerine gelmek üzere “Hüküm yalnız sanık tarafından temyiz edildiğinden ve bozma ilamından sonra kurulacak hüküm önceki hükümle belirlenmiş olan cezadan daha ağır olamayacağından 1412 sayılı CMUK"nın 326/son maddesi uyarınca, sanığın sonuç olarak 6.000 TL ve 500 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına” ibaresi eklenmek suretiyle, diğer yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 28/09/2016 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.