Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2011/2112 Esas 2011/4823 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/2112
Karar No: 2011/4823

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2011/2112 Esas 2011/4823 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2011/2112 E.  ,  2011/4823 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : GAZİOSMANPAŞA 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 17/02/2009
    NUMARASI : 2002/684-2009/51

    Taraflar arasında görülen davada;
    Davacı, paydaşı olduğu 569 parsel sayılı taşınmazda, belediyece yapılan imar uygulamasında taşınmaz üzerinde bulunan 3 katlı binasının korunmadığını, bu alanda oluşan 4298 ada 13, 14 ve 15 parsel sayılı taşınmazların davalılar adına tescil edildiğini, belediyece yapılan işlemin usulsüz olduğunu ve idari yargı yerinde açtıkları davanın sonucunun beklenmesi gerektiğini ileri sürerek, tapu kayıtlarının eski hale iadesi suretiyle tapu iptal ve tescile karar verilmesini istemiştir.
    Davalı Belediye ve davalı Hazine vekili davanın reddini savunmuşlar, diğer davalılar davaya karşı beyanda bulunmamışlardır.
    Mahkemece, çekişme konusu 569 parsel sayılı taşınmaz yönünden idari işlemin geçerliliğini koruduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
    Karar, davacı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi . . raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.
    Dava, kadastral parselin ihyası isteğine ilişkindir.
    Mahkemece davanın reddine karar verilmiştir.
    Dosya içeriği ve toplanan delillerden, kayden davacının paydaşı olduğu 569 parsel sayılı taşınmazda 2981/3290 Sayılı Yasa 10/b maddesi dışında kamusal tasarrufa ilişkin yasal düzenlemeler (2981 Sayılı Yasa 10/c) neticesinde yeni imar parsellerinin oluştuğu ve oluşan parsellerin dayanağını teşkil eden idari işlemin iptali için İstanbul 1. İdare Mahkemesinde açılan 2002/846 Esas, 2003/1396 Karar sayılı davada, davacının 15.02.1999 tarih ve 28 sayılı encümen kararının iptalini istediği, ancak 28.09.1999 günlü başvurusu üzerine 15.10.2001 gün ve 185 sayılı encümen kararıyla önceki encümen kararları düzeltilmiş olmakla, 15.02.1999 gün ve 28 sayılı kararın hukuken ortadan kalktığı ve ortada idari davaya konu edilebilecek bir işlem bulunmadığı gerekçesiyle dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verildiği anlaşılmaktadır.
    Gerçekten de idare mahkemesi kararında da belirtildiği şekilde davacının talebini karşılar nitelikte belediye encümeni tarafından alınan kararların infazı halinde çekişmenin son bulacağı kuşkusuzdur.
    Ne var ki, encümen kararlarının tapuda eldeki dava sebebiyle konulmuş bulunan tedbir nedeniyle idarece infaz edilemediği, Gaziosmanpaşa Tapu Sicil Müdürlüğü’nün 10.01.2003 tarih ve 43 sayılı cevabi yazısıyla bildirilmiştir.
    O halde, eldeki dava nedeniyle, anılan encümen kararlarının infazının sağlanmasıyla sınırlı olmak üzere tedbir kararı kaldırıldığı takdirde idari kararların infazının mümkün hale geleceği kuşkusuzdur. Öyleyse, infaza olanak tanınması, ondan sonra bir hüküm kurulması gerekirken yazılı olduğu üzere karar verilmiş olması doğru değildir. Öte yandan, kabul tarzı itibariyle davada husumet tevcih edilenlerden A.F. ve S.’in dava tarihinden önce ölü oldukları sabit olduğuna göre, ölümle TMK’nun 28. maddesi gereğince hukuki şahsiyetin son bulacağı ve 04.05.1978 tarih ve 4/5 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca ölü kişi aleyhine dava açılamayacağı ve mirasçılarına dava dilekçesinin tebliği suretiyle de davanın sürdürülemeyeceği açıktır. Ayrıca ıslah yoluyla dahi olsa hasım değiştirilmesi mümkün değildir. O halde ölü kişilerin nüfus kayıtlarına göre mirasçıları aleyhine dava açılmasının temini, açıldığı takdirde eldeki dava ile birleştirilmesi ve ondan sonra bir karar verilmesi için karar bozulmalıdır.
    Davacının temyiz itirazlarının kabulü ile, hükmün açıklanan nedenlerle HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 25.04.2011  tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

     

    Hemen Ara