Dolandırıcılık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2014/5313 Esas 2016/7153 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
15. Ceza Dairesi
Esas No: 2014/5313
Karar No: 2016/7153
Karar Tarihi: 28.09.2016

Dolandırıcılık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2014/5313 Esas 2016/7153 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Sanıklar, müştekilerin gayrimenkul yatırımı için aracılık yaparak dolandırıcılık yapmak suçundan Asliye Ceza Mahkemesi tarafından mahkum edilmiştir. Ancak, sanıkların savunmaları ve diğer deliller yeterli, kesin ve inandırıcı bir delil değildir. Bu nedenle, sanıkların beraati gerekmektedir. Ancak, sanık ... için kurulan mahkumiyet hükmü reddedilmemiştir. Mahkemeye göre, suç işleme kararıyla kanunun aynı hükmünü değişik zamanlarda birden fazla kez ihlal ederek haksız menfaat sağlamıştır ve bu durum zincirleme suç hükümleri uygulanarak ceza tayin edilmelidir. Mahkemenin kararı, suçun ağırlığı ve kastın yoğunluğu göz önüne alındığında olması gereken hükmü belirlemede işleyen kurallar göz önünde bulundurulmamıştır. Bu nedenle mahkeme kararı, sanıklar müdafiinin temyiz itirazları doğrultusunda bozulmuştur.
Kanun Maddeleri:
- TCK 157/1: Dolandırıcılık
- TCK 62: Temyiz edilebilir kararların açıklanması ve bildirilmesi
- TCK 52/2: Aynı fiil için verilebilecek en ağır ceza
- TCK 51/1-3: İçtihat sistemini düzenleyen maddeler
- TCK 53/1-2-3: Hak yoksunluğuna hükmedilmesiyle ilgili madd
15. Ceza Dairesi         2014/5313 E.  ,  2016/7153 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Dolandırıcılık
    HÜKÜM : TCK"nın 157/1, 62, 52/2, 51/1-3 ve 53/1-2-3 maddeleri gereğince mahkumiyet

    Dolandırıcılık suçundan sanıkların mahkumiyetine ilişkin hükümler, sanıklar müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
    Sanıklardan ...’nun,... semtinde... isimli kuaför dükkanı bulunduğu, müştekiler ... ve ...’ın bu işyerinde traş olmaları nedeniyle, sanık ... ve onun ortağı olan ...’yı tanıdıkları, 2006 yılının başlarında müşteki ...’ın, sanıklardan ...’ye yatırım amaçlı yer aradığını söylediğinde sanık ...’nin, müştekiye, temyiz dışı sanık ... ile sanık ..."ın ...Müdürlüğü"nce ihaleye çıkarılan yerler ile ilgili aracılık yaptıklarını söyleyerek bu şahıslar ile müştekileri tanıştırdığı, aradan iki üç ay geçtikten sonra sanıklardan ...’nin müştekilere, ... caddesinde ... Müdürlüğü"nün bir taşınmazı satışa çıkardığını söylediği, bunun üzerine müştekiler ile sanık ... ve temyiz dışı ..."in sanık ...’nin işyerinde buluştukları, sanıkların müştekilere... caddesinde bulunan taşımazı gösterdikleri, müştekilerden...’ın taşınmazı almaya karar verdiği, ancak işlerinin yoğunluğu nedeniyle bu konuda diğer müşteki ...’a yetki ve vekaletname verdiği, bunun üzerine müşteki ...’ın ....’de bulunan işyerinde ... ve ... ile buluştuğu ve aralarında 01/062006 tarihli, bu taşınmazın satışıyla ilgili protokol yaptıkları, müşteki ...’ın bu taşınmazın satışı nedeniyle diğer müşteki ....’dan almış olduğu 36.000 TL’yi ..."ın ... Bankası ...şubesinde bulunan hesabına havale ettiği ve karşılığında ...’den 36.000 TL bedelli senet aldığı, sanıkların daha sonra aynı şekilde ... Müdürlüğü"nün.... ve ....’nde de yerleri olduğunu söylediklerinde, müşteki ...’ın bu taşınmazların satın alınması için de... için 15.000 TL, .... için 8.500 TL ve ...’nde bulunan yer için ise 15.000 TL parayı ..."in hesabına havale yoluyla gönderdiği, müşteki ...’ın ayrıca bu peşinatlardan ayrı olarak harç ve vergi adı altında ... ve ..."e elden paralar verdiği, bu şekilde müştekilerin ödediği para toplamının 205.000 TL’ye ulaştığı, müştekilerin bu taşınmazların üzerlerine devrini istediklerinde sanık ...’in, ...’deki taşınmazın ... adına tapuya kayıt edildiğine dair bir tapu fotokopisini müşteki ...’a verdiği, müştekinin bu tapu fotokopisinin gerçeği yansıtıp yansıtmadığını öğrenmek için ... Tapu Sicil Müdürlüğü"ne gittiğinde bu fotokopinin gerçeği yansıtmadığını, sahte olduğunu öğrendiği iddia edilen olayda;
    A-Sanıklar ... ve ... hakkında verilen mahkumiyet hükümlerinin incelenmesinde;
    Sanıklar ... ve ..."nın aşamalarda tutarlılık gösteren savunmalarında, suçsuz olduklarını beyan ettikleri, bu savunmalarının diğer sanıklar tarafından verilen beyanlarla doğrulandığı anlaşılmakla; sanıkların atılı suçu işlediklerine dair mahkumiyetlerine yeterli, her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil elde edilemediğinden, beraatlarına karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde mahkumiyetlerine hükmolunması,
    B-Sanık ... hakkında kurulan mahkumiyet hükmünün incelenmesinde;
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanık müdafiinin, sanığın suç işleme kastı ile hareket etmediğine ve lehe hükümlerin uygulanmadığına ilişkin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    1-Müştekilerin toplam 205.000 TL zarara uğratılmış olmaları karşısında, suçun işleniş şekli, kastın yoğunluğu ve zararının ağırlığı dikkate alınarak, 5237 sayılı TCK"nın 61. maddesinde sayılan cezanın bireyselleştirilmesindeki ölçütler esas alınıp, hak ve nesafet kuralları ile orantılılık ilkesi gereğince hükmolunan cezanın tayininde alt sınırdan uzaklaşılması gerektiğinin gözetilmemesi,
    2-Sanığın, TCK"nın 43/1 maddesi kapsamında, aynı suç işleme kararıyla kanunun aynı hükmünü değişik zamanlarda birden fazla kez ihlal ederek haksız menfaat temin etmiş olması karşısında, zincirleme suç hükümleri uygulanmayarak eksik ceza tayin edilmesi,
    3-Müştekiler vekilinin, 24/01/2012 ve 29/05/2012 tarihli oturumlarda zararın kısmi olarak karşılandığını beyan etmesi karşısında, müştekilerden 5237 sayılı TCK’nın 168/4. maddesi kapsamında kısmi ödeme nedeniyle sanık hakkında etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanmasına rızaları olup olmadığı sorularak, sonucuna göre sanık hakkında 168. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağının belirlenmesi gerektiği gözetilmeden, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
    4-Sanık hakkında hükmolunan kısa süreli hapis cezasının ertelenmesine karar verilmesine rağmen, TCK"nın 53. maddesinde düzenlenen hak yoksunluklarına hükmedilmesi suretiyle TCK"nın 53/4. maddesine aykırı davranılması,
    Kanuna aykırı olup, sanıklar müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA, aynı kanunun 326/son maddesi gereğince sanık ... yönünden kazanılmış hakkın gözetilmesine, 28/09/2016 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.









    Hemen Ara