Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2011/3095 Esas 2011/4821 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/3095
Karar No: 2011/4821
Karar Tarihi: 25.04.2011

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2011/3095 Esas 2011/4821 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davacı, maliki olduğu taşınmazda davalının müdahale ettiğini ileri sürerek elatmanın önlenmesi ve yıkıma karar verilmesini istemiştir. Mahkeme, harici satışın geçersiz olduğunu ve davalının taşınmaza müdahalesinin saptandığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar vermiştir. Ancak, mahkeme sadece harici satışın geçersiz olması gerekçesiyle karar vermiştir. Haricen yapılan satış hukuken korunmaz ise de, davalı lehine hapis hakkı sağlayacağı sabittir. Ayrıca davalının taşınmazda yaptığı meyve ağaçları ve binanın yıkımının fahiş zarar doğuracağı tespit edilirse, davalı yararına hapis hakkı tanınmalıdır. Karar, yanılgılı değerlendirme sonucu yanlış olduğundan bozulmuştur. Kanun maddeleri ise TMK’nun 706 ve 994, BK’nun 213 ve 81, Tapu Kanunu’nun 26. maddesidir.
1. Hukuk Dairesi         2011/3095 E.  ,  2011/4821 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : ÇİVRİL ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 12/11/2008
    NUMARASI : 2007/322-2008/386

    Taraflar arasında görülen davada;
    Davacı,maliki olduğu 711 parsel sayılı taşınmaza davalının yapılanmak ve ekmek suretiyle müdahale ettiğini ileri sürerek elatmanın önlenmesi ve yıkıma karar verilmesini istemiştir.
    Davalı, taşınmazın bir bölümünü haricen davacıdan satın aldığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, harici satışın geçersiz olduğu ve davalının taşınmaza müdahalesinin saptandığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Karar, davalı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi . raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.
    Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve yıkım isteklerine ilişkindir.
    Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Dosya içeriği ve toplanan delillerden, çekişme konusu 711 parsel sayılı taşınmazın kayden davacıya ait olduğu ve keşfen elde edilen 27.06.2008 tarihli teknik bilirkişi raporunda tek katlı evin davalı tarafından inşa edilmek suretiyle civar yerle birlikte tasarruf edildiği ve davalının iddiaya karşı haricen satınalma savunmasında bulunduğu, mahkemece taraflar arasındaki çekişmenin harici satış olgusunun mevcut olup olmadığı ve harici satışın geçerli olup olmadığı noktasında taplandığı ve harici satışın geçersiz olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verildiği anlaşılmaktadır.
    Hemen belirtilmelidir ki, gerçekten de TMK’nun 706, BK’nun 213 ve 2644 Sayılı Tapu Kanunu’nun 26. maddesi hükmü uyarınca tapulu olan taşınmazın haricen yapılan satışına hukuki değer verilemez. Bu konudaki mahkemenin gerekçesi doğrudur.
    Ne var ki, mahkemece davanın kabulü sadece bu gerekçeye dayandırılmış olup, haricen yapılan satışın mahkemece benimsenmediği görülmektedir. Esasen dinlenen tanıklar da harici satış olgusunu beyanlarıyla teyit etmişlerdir.
    Bilindiği üzere, haricen yapılan satış hukuken korunmaz ise de, TMK’nun 994. maddesi hükmü uyarınca sahibi lehine BK’nun 81. maddesi hükmü uyarınca harici satış bedeli kendisine ödeninceye kadar taşınmazı alıkoyma, başka bir ifade ile davalı lehine hapis hakkı sağlayacağı sabittir. Nitekim 1940 tarih 2/77 Sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında da tarafların birbirinden ne gibi taleplerde bulunabileceği belirtilmiştir.
    Diğer taraftan, satınalmaya dayalı olarak davalı taşınmazda çeşitli meyve ağaçları dikip yetiştirmiş ve ayrıca zeminin değerinden daha fazla değere sahip bina yapmıştır.
    O halde haricen satışa ilişkin davalı tarafından davacıya ödenen bedelin saptanması, ayrıca meyve ağaçlarının ve binanın yıkımının fahiş zarar doğuracağının tespiti halinde her iki yönden de TMK’nun 994. maddesi gereğince faydalı ve zaruri giderler saptanmak ve bunların üzerinden davalı yararına hapis hakkı tanınmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, eksik tahkikat ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu üzere karar verilmiş olması doğru değildir.
    Davalının temyiz itirazlarının kabulü ile, hükmün açıklanan nedenlerle HUMK’nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 25.04.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

     

    Hemen Ara