Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2011/4457 Esas 2011/4682 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/4457
Karar No: 2011/4682

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2011/4457 Esas 2011/4682 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2011/4457 E.  ,  2011/4682 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : BODRUM 3. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 09/10/2008
    NUMARASI : 2006/380-2008/452

    Taraflar arasında görülen davada;
    Davacı, Hazine  adına  kayıtlı  241  parsel  sayılı taşınmaz  ile  tescil  harici  bırakılan devletin  hüküm  ve  tasarrufu  altındaki  yere  komşu 239 ve  240 sayılı  parsellerin  malikleri  olan   davalıların, bina  ve  müştemilat yapmak  ve  bahçe  olarak   kullanmak  suretiyle   müdahale  ettiklerini  ileri  sürüp   elatmanın  önlenmesi  ve  yıkım  istiğinde  bulunmuştur.
    Davalı  H. H.yaptığı  inşaatın  tescil  dışı  taşınmaza  kaydığını, çekişmeli  yerleri  satın  almak   için  başvurduğunu beyan  etmiş, diğer  davalı  ise  olayla   ilgisi  olmadığını, inşaatın  kendisinin  yapmadığını ifade  etmiştir.
    Mahkemece,haksız   elatma  olgusu  sabit   görülerek  davanın  kabulüne  karar  verilmiştir.
    Karar, taraflarca süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi . . raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.
    “Dava, devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yer ile çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve yıkım isteklerine ilişkindir.
    Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Dosya içeriği ve toplanan delillerden; çekişme konusu taşınmazlardan 241 sayılı parselin kayden davacı hazineye ait olduğu, komşu 240 parsel sayılı taşınmazın davalı F. A. 239 sayılı parselin ise davalı H.H. A.adlarına kayıtlı bulundukları, davalıların 241 parsel sayılı taşınmaz ile bitişiğindeki tescil harici devletin hüküm ve tasarrufu altındaki alana, taşkın binalar yapmak ve avlu olarak kullanmak suretiyle elattıklarının keşfen saptandığı anlaşılmaktadır.
    Öte yandan, davalılardan H.H.’in davacı idareden çekişmeli taşınmazları satın alma talebinde bulunduğu ve idare tarafından da satış işlemlerinin henüz sonuçlanmadığının bildirildiği görülmektedir.
    Hemen belirtilmelidir ki; davada yıkım isteği olduğuna göre, ileride telafisi olanaksız bir zarara neden olmamak için, anılan satış işlemlerinin sonucunun beklenmesi, ondan sonra bir karar verilmesi gerekirken, bu husus üzerinde durulmaksızın yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması doğru değildir.
    Diğer taraftan kabule göre de; mahkemece yapılan uygulama sonucu fen bilirkişinin düzenlendiği rapor ve ek rapor arasında E harfi ile gösterilen kısmın miktarındaki çelişki giderilmeksizin karar verilmiş olması doğru olmadığı gibi, ek raporda  K, L, M harfleriyle belirtilen alanlar hakkında hüküm kurulmamış olması da isabetsizdir. Ayrıca, mahkemece dava kabul edildiğine göre, çekişmeli taşınmazların elatılan kısımları ile bunlar üzerindeki muhdesatların dava tarihi itibariyle değerleri gözetilmek suretiyle belirlenecek nispi karar harcının davalılardan alınmasına hükmedilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirmeyle yazılı olduğu biçimde karar verilmiş olması isabetsizdir.
    O halde, tarafların temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile, hükmün açıklanan nedenlerden ötürü HUMK.nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, alınan peşin  harcın temyiz  edene  geri  verilmesine, 21.04.2011  tarihinde  oybirliğiyle  karar  verildi.

     


     

    Hemen Ara