Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2011/1743 Esas 2011/4680 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/1743
Karar No: 2011/4680

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2011/1743 Esas 2011/4680 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2011/1743 E.  ,  2011/4680 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : SİNCAN 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 27/10/2010
    NUMARASI : 2009/612-2010/483

    Taraflar arasında görülen davada;
    Davacılar, kayden ve hükmen  paydaş oldukları 100078 ada 1 ve 100043 ada 4 parsel sayılı taşınmazlar  üzerindeki 2 katlı  ev, depo, ahır, kömürlük  ve müştemilatının 2004  yılından itibaren fiilen davalılar  tarafından kullanıldığını, ihtarname keşide etmelerine rağmen davalıların haksız işgallerini devam ettirdiklerini ileri sürüp, elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteklerinde bulunmuşlar, bilahare ıslah  suretiyle ecrimisil talep miktarını arttırmışlardır.
    Davalı İ., davaya yanıt  vermemiş, diğer  davalılar, davanın reddini savunmuşlardır.
    Mahkemece, davacılar ile davalı O."ın taşınmazda kayden paydaş oldukları, diğer davalıların kayıtla ilgilerinin bulunmadığı, davalılar Y. ve İ."ın çekişmeli taşınmazdaki evi kullandıkları, ahır, depo ve garajının diğer davalılar tarafından kullanıldığı, davacıların ise taşınmazı tasarruf  etmedikleri gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne karar  verilmiştir.
    Karar, davalılar Y. A.ve O.vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi .raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.
    Dava, elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteklerine ilişkindir.
    Mahkemece, davanın kısmen kabulüne  karar  verilmiştir.
    Hemen belirtilmelidir ki, dava dilekçesinde ecrimisil istemi yönünden dava değeri gösterilmiş ve bilahare ıslah suretiyle arttırılan ecrimisile göre ıslah harcı yatırılmış olup, elatmanın önlenmesi istemi bakımından herhangi bir  değer belirtilmemiş ve yargılama sırasında da çekişmeli taşınmazlar  üzerindeki binaların değeri belirlenmişse de, zemin değerleriyle birlikte usulüne uygun biçimde dava tarihi itibariyle harca esas  değerleri tespit edilerek  harçlandırılmamıştır.
    Oysa, iddianın içeriği ve ileri sürülüş biçiminden davanın taşınmaz malın aynına ilişkin olduğu ve konusunu oluşturan hakkın para ile değerlendirilmesinin mümkün bulunduğu açıktır. Bu tür bir  davada, HUMK."nun 413 ve 492 Sayılı Harçlar Kanununun 16.maddesi uyarınca dava değerinin ve buna göre alınacak harcın elatılan yerin değeri ile talep edilen ecrimisilin keza, elatmanın önlenmesi isteğinin yanında yıkım isteği de varsa dava değerinin her ikisinin toplamından (4.3.1953 tarih 10/2 Sayılı İ.B.K.) ibaret  olacağı kuşkusuzdur. Ayrıca, elatmanın önlenmesi davaları Harçlar  Yasasının 16.madesi uyarınca nispi harca tabi olup, harç ikmali yapılmadan davanın sürdürülmesi de olanaksızdır.
    Öte yandan, Harçlar  Kanunu harç alınması veya tamamlanmasını yanların isteklerine bırakmamış, değinilen yönün mahkemece kendiliğinden (re"sen) gözetilmesini ve harcın yatırılmaması halinde de ne gibi bir mukteza tayin edileceğini 30. ve 32.maddelerini de hükme bağlamıştır.
    Hal böyle olunca, elatmanın önlenmesi isteği bakımından dava değeri  belirlenerek harç ikmalinin sağlanması, ondan sonra işin esası bakımından bir hüküm kurulması gerekirken, anılan husus gözardı edilerek, yazılı olduğu üzere karar  verilmiş olması doğru değildir.
    Bir kısım davalıların, temyiz  itirazları yerindedir. Kabulü ile, hükmün açıklanan nedenden ötürü HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer hususların şimdilik incelenmesine yer olmadığına, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine,  21.4.2011  tarihinde oybirliğiyle karar  verildi.

     

     

     

     

     

     

     

     

     


     

    Hemen Ara