Esas No: 2011/4384
Karar No: 2011/4656
Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2011/4384 Esas 2011/4656 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : KIRIKHAN ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 18/06/2009
NUMARASI : 2008/660-2009/326
Taraflar arasında görülen davada;
Davacı, malik olduğu 50 parsel sayılı taşınmazı, akrabası olan davalının 2004 yılı sonuna kadar rızası ile hiçbir bedel ödemeden kullandığını, 2004 yılı sonunda ve en son 11.01.2008 tarihinde taşınmazı boşaltması için davalıya ihtarname keşide ettiği halde davalının taşınmazı boşaltmadığını, işgalinin haksız olduğunu ileri sürerek, elatmanın önlenmesi ve ecrimisile karar verilmesini istemiş, keşif sırasında davacının mahallinde gösterdiği taşınmazın 281 parsel sayılı taşınmaz olduğu tespit edilmiştir.
Davalı, davetiye tebliğine rağmen duruşmaya katılmadığı gibi yanıtta vermediğinden yargılama gıyabında yürütülmüştür.
Mahkemece, dava açıldıktan sonra davalının çekişme konusu taşınmaza müdahalesine son vermiş olduğu gerekçesi ile elatma talebi yönünden dava konusuz kaldığından bu hususta karar verilmesine yerolmadığına, ecrimisil isteğinin ise kabulüne karar verilmiştir.
Karar, davalı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi . raporu okundu. Düşüncesi alındı. Dosya incelendi. Gereği görüşülüp, düşünüldü.
Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteğine ilişkindir.
Mahkemece, elatma isteği konusuz kaldığından karar verilmesine yerolmadığına, ecrimisil isteğinin kabulüne karar verilmiştir.
Toplanan delillerden ve tüm dosya içeriğinden; ev ve bahçe cinsli taşınmazın davacı ile dava dışı kişiler adına paylı mülkiyet üzere kayıtlı olduğu, taşınmazda yeralan binada davalının oturduğu, ancak yargılama aşamasında 12.02.2009 tarihli celsede davacı vekilinin, davalının taşınmazı tahliye ettiğini bildirdiği anlaşılmaktadır.
Bu durumda elatmanın önlenmesi bakımından dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Bu yöne ilişkin temyiz itirazları yerinde değildir. Reddine.
Davalının ecrimisile ilişkin temyizine gelince; tarafların beyanlarından davalının uzun yıllardır çekişme konusu yerde ikamet ettiği sabittir.
Bilindiği üzere; ecrimisil, diğer bir deyişle işgal tazminatı, kayıt malikinin, kötüniyetli zilyetten isteyebileceği bir bedeldir. Davacı, davalının bu yeri kullanmasına uzun süre ses çıkarmadığına göre, taşınmazın muvafakata dayalı olarak kullanıldığı kabul edilmelidir. Davacı, muvafakatını 2008 yılında keşide ettiği ihtarname ile geri aldığına göre; ihtarname de verilen sürenin bitim tarihi ile, davanın açıldığı tarih arasındaki dönem için davacının payına isabet eden
ecrimisil hesaplanarak bunun hüküm altına alınması gerekirken, davalının, davacının muvafakatına dayalı oturduğu dönemi de kapsar biçimde ecrimisile hükmedilmesi doğru olmadığı gibi, 04.03.1953 tarih, 10/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca dava değeri; elatılan yerin değeri ile birlikte hüküm altına alınan ecrimisilin toplamı olduğundan, bu değer üzerinden davacı lehine tek avukatlık parasına hükmedilmesi gerekirken iki ayrı avukatlık parasının hüküm altına alınmış olması da isabetsizdir.
Davalının, belirtilen sebeplerle temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 21.4.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.