MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Mala zarar verme
HÜKÜM : TCK"nın 151/1, 62, 53 maddeleri gereğince mahkumiyet

Mala zarar verme suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Sanık hakkında, 01/04/2007 tarihinde işlenen mala zarar verme suçu nedeniyle 26/09/2007 tarihinde TCK"nın 50/1-f maddesi kapsamında kamuya yararlı işte çalıştırma cezası içerikli mahkumiyet kararı verildiği, bu kararın, 19/10/2007 tarihinde kesinleştiği, Denetimli serbestlik Şube Müdürlüğü tarafından kararın infazı için işlemlere başlanıldığı, fakat hükümlünün yapılan tebliğe rağmen otuz gün içinde davete uymaması nedeniyle ilgili kurumun 03/12/2007 tarihli yazısıyla ilam ve eklerinin bila infaz mahkemesine gönderildiği, mahkeme tarafından verilen 06/12/2007 tarihli ek kararla, 3 ay 10 gün hapis cezasının aynen infazına karar verildiği, ayrıca 11/02/2008 tarihli ek kararla da, sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair hükümlerin uygulanmasına yer olmadığına karar verildiği, sanığın, mala zarar verme suçu ile birlikte işlediği nitelikli hırsızlık suçundan verilen cezanın da 26/09/2007 tarihli kararla ertelendiği ve aynı kararla sanık hakkında denetim süresinin öngörüldüğü, aynı dosyada, mala zarar verme suçundan verilen bir erteleme kararı veya denetim süresinin bulunmadığı, ertelenen nitelikli hırsızlık suçu açısından denetim süresi içinde suç işlendiği gerekçesiyle ihbarda bulunulduğu, mahkeme tarafından da bu suç açısından yeniden hapis cezası kararı verildiği, daha sonra, mala zarar verme suçundan hüküm kurulmasının unutulduğu belirtilerek 03/10/2013 tarihinde mala zarar verme suçu açısından erteli bir hüküm bulunmadığı halde “denetim süresi içinde suç işlendiği gerekçesiyle” önceki hüküm gibi sanığın hapis cezasıyla cezalandırılmasına karar verildiği anlaşılmakla,Sanık hakkında 19/10/2007 tarihinden sonra kesinleşen, daha sonra aynen infazına karar verilen ve erteli olmayan hükümle ilgili olarak yeniden başka bir hüküm kurulmasının olanaklı olmadığı, bu nedenle 03/10/2013 tarihli hükmün yok hükmünde olduğu dikkate alınarak ve ortada incelenecek bir hüküm bulunmaması nedeniyle dosyanın incelenmeksizin iadesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 26/09/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.