1. Hukuk Dairesi 2011/2888 E. , 2011/4546 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : KARAİSALI ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 13/06/2006
NUMARASI : 2004/671-2006/524
Taraflar arasında görülen davada;
Davacı vakıflar idaresi, kadastroca davalılar adına tespit ve tescil edilen dava konusu 110 Ada 91 Parsel sayılı taşınmazın R. oğlu H.bey oğlu Piri M. Paşa Vakfiyesi kapsamında kaldığını ileri sürerek tapu iptal ve tescil isteğinde bulunmuştur.
Davalılar, davaya karşı beyanda bulunmamışlardır.
Mahkemece, dava konusu taşınmazların vakfiye sınırları kapsamında kalmakla birlikte vakfedilen taşınmazlardan olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Karar, davacı tarafça süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi . . raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü
Dava, tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden, çekişme konusu 110 ada 191 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespiti ile T.Z..ve dava dışı kişiler adına paylı mülkiyet üzere tespit edilerek çap kayıtlarının oluştuğu anlaşılmaktadır.
Davacı Vakıflar İdaresince, taşınmazın R.Vakfiyesi kapsamında kaldığından bahisle aralarında T. Z.’un da bulunduğu paydaşlar aleyhine açılan dava kabulle sonuçlanmış ve kesinleşen karar ile taşınmazın 5/6 payının vakfı adına tesciline karar verildiği anlaşılmaktadır. Aynı davada 1/6 pay sahibi olan paydaş T.Z.a da dava açılmakla beraber, dava tarihinden önce ölü olduğu anlaşıldığından 04.05.1978 tarih ve 4/5 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı gereğince reddine karar verildiği, bu defa kayıt malikinin mirasçıları hasım gösterilerek eldeki davanın açıldığı görülmektedir.
Davalılar dışındaki paydaşlar yönünden çekişme konusu taşınmazla ilgili olarak açılan davada vakfiye kapsamında kaldığı ve taşınmazın R.Vakfı’na ait olduğu belirlenmiş ve bu olgu kesinleşmiştir. O halde eldeki dava bakımından taşınmazın R.Vakfiyesine aidiyeti konusundaki kesinleşen hükmün bağlayıcı olacağı tartışmasızdır.
Mahkemece anılan bu husus gözardı edilerek davanın kabulü yerine reddi yönünde hüküm kurulmuş olması doğru değildir.
Davacı idarenin temyiz itirazı yerindedir. Kabulü ile hükmün HUMK’nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 18.04.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.