Dolandırıcılık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2014/3645 Esas 2016/7104 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
15. Ceza Dairesi
Esas No: 2014/3645
Karar No: 2016/7104
Karar Tarihi: 26.09.2016

Dolandırıcılık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2014/3645 Esas 2016/7104 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Sanık ... ve ... hakkında dolandırıcılık suçundan TCK'nın 157/1, 52/2, 53, 58. maddeleri gereğince mahkumiyet hükmü verilmiştir. Mağdurun aracını satmak için internete ilan vermesi sonrasında sanıkların araca alıcı olup mağdurla görüştükleri, daha sonra sanıkların gıda işi yapan mağdura ellerinde üç yüz yirmi ton şeker olduğunu söyleyerek gümrük masrafı için 35.000 TL para aldıkları, daha sonra malı kapatıp ortadan kayboldukları olayda suçun sanıklar tarafından işlendiği sabit olmuştur. Ancak hükümde eksik inceleme sonucu sanıkların zararın tamamen veya kısmen giderilip giderilmediği belirlenmediği ve Anayasa Mahkemesi'nin TCK'nın 53. maddesiyle ilgili verdiği kısmi iptal kararı nedeniyle yeniden değerlendirme yapılması gerektiği kaydedilmiştir.
Kanun maddeleri:
- TCK'nın 157/1: Dolandırıcılık suçunu düzenler.
- TCK'nın 52/2: Suçun işlenmesi sırasında bir takım hileli davranışların gerçekleştirilmesi halinde ceza arttırımını düzenler.
- TCK'nın 53: Muhakemenin tarafları hakkındaki kuralları ve uygulanacak hükümleri düzenler.
- TCK'nın 58: Suça karışan birden fazla kişinin bulunması halinde her birinin cezalandırılacağını düzenler.
- Anayasa Mahkemesi'nin TCK'nın 53. maddesiyle ilgili 08.10.2015 tarihli ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı kısmi iptal kararı.
15. Ceza Dairesi         2014/3645 E.  ,  2016/7104 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Dolandırıcılık
    HÜKÜM : TCK"nın 157/1, 52/2, 53, 58. maddeler gereğince mahkumiyet (ayrı ayrı)

    Dolandırıcılık suçundan sanıkların mahkumiyetine ilişkin hükümler sanıklar müdafiileri tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
    Sanık ... hakkında verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına yönelik bir temyiz talebinin bulunmadığı dikkate alınarak sanıklar ... ve ... hakkında verilen hükümlerle sınırlı olarak yapılan incelemede;
    Mağdurun, kendisine ait aracın satışı için internete ilan verdiği, isimlerini farklı söyleyen sanıkların araca alıcı olup mağdurla görüştükleri, daha sonra sanıkların aracı almaktan vazgeçip gıda işi yapan mağdura, ellerinde üçyüz yirmi ton şeker bulunduğunu, alıp alamayacağını sordukları, mağdurun da kabul ettiği, sanıklardan birinin kendisini gümrük muhafaza memuru olarak tanıtarak gümrük masrafları için sanıkların mağdurdan 35.000 TL para aldıkları, daha sonra mağdura malı vermeden ortadan kayboldukları, böylece sanıkların dolandırıcılık suçunu işlediklerinin iddia edildiği olayda, sanıklar ve mağdur beyanları ile dosya kapsamına göre, suçun sanıklar tarafından işlendiği sabit olmakla bu gerekçelere dayanan mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik bulunmamıştır.
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre sanıklar müdafiilerinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    1-Mağdurun, 05/10/2011 tarihli talimat ifadesinde, zararının sanıklar tarafından giderildiğini belirtmesi karşısında, mağdura, sanıklar tarafından zararın tamamen veya kısmen giderilip giderilmediği, kısmi ödeme varsa; 5237 sayılı TCK’nın 168/4. maddesi kapsamında, bu kısmi ödemeye rızası olup olmadığının sorularak, sonucuna göre sanıklar hakkında 5237 sayılı TCK’nın 168/2. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağının belirlenmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
    2-5237 sayılı TCK"nın 53.maddesinin (1), (2), ve (4) numaralı fıkralarıyla ilgili olarak Anayasa Mahkemesi"nin verdiği 08.10.2015 tarihli ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı kısmi iptal kararının, 24.11.2015 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe girdiği dikkate alınarak, lehe olan söz konusu iptal kararı nedeniyle yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunması,
    Kanuna aykırı olup, sanıklar müdafiilerinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca, hükümlerin BOZULMASINA, 26/09/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.











    Hemen Ara