Esas No: 2014/3773
Karar No: 2016/7085
Karar Tarihi: 26.09.2016
Dolandırıcılık - sahtecilik - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2014/3773 Esas 2016/7085 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık, sahtecilik
HÜKÜM : 1-Sahtecilik suçundan; TCK’nın 204/1, 62 ve 53. maddeleri uyarınca mahkûmiyet
2-Dolandırıcılık suçundan; TCK’nın 158/1-f-son, 62 52/2-4 ve 53. maddeleri uyarınca mahkûmiyet
Nitelikli dolandırıcılık ve sahtecilik suçlarından sanığın mahkumiyetine ilişkin hükümler, sanık müdafi tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Temyiz dışı ...’ın, katılan ...’dan almış olduğu tekstil makinesi karşılığında 7.750,00 TL tutarında düzenlenmiş sahte çeki verdiği, yapılan imza ve yazı incelemesinde çekin arkasında yer alan ... yazısı ile imzanın sanık ...’a ait olduğunun tespit edildiğinin iddia olunduğu olayda;
Dolandırıcılık suçunda unsur olan hilenin, gerçek kişiye yöneltilmesi ve hataya düşülerek onun veya bir başkasının mal varlığı aleyhine, failin kendisine veya başkalarının yararına haksız bir menfaat sağlaması gerektiğinden ve failin önceden doğmuş bir zarar veya borç için hileli davranışlarda bulunması halinde zarar veya borç, kandırıcı nitelikteki davranışlar sonucu doğmayacağından hareketle,
Somut olayda; sanığın aşamalardaki tüm savunmalarında, suça konu çekle bir ilgisinin bulunmadığını belirterek suçlamaları kabul etmemesi ile katılanın kendisiyle alışveriş yapan kişilerin ... ve ... olduğunu belirtmesi yanı sıra ... ile sanığın birbirlerini tanımadıklarını ifade etmeleri ve ...’un anlatımlarından alışveriş sırasında vadeli olarak kararlaştırılan senedin verilmemesi üzerine suça konu çekin verdiğini belirttiğinin anlaşılması karşısında; maddi gerçeğin hiçbir kuşkuya yer vermeksizin ortaya çıkarılması bakımından, öncelikle çekin hangi hukuki ve ticari ilişki çerçevesinde ikinci ciranta olan temyiz dışı ...’a verildiği, böyle bir ilişki varsa çekin alışveriş sırasında mı yoksa sonradan mı verildiği, yine çekin katılana önceden doğan borç karşılığında verilip verilmediği hususunda katılan, sanık ve ...’ın beyanlarına başvurulması ile verildiği tarihe ilişkin ticari belgelerin getirtilerek çekin hangi tarihte ve önceden doğan borç karşılığında mı yoksa sonradan mı verildiğinin tespit edilmesi,
Öte yandan; ..."in açık adres ve kimlik bilgileri belirlenip, bu kişinin sanıkla bir ilgisinin bulunup bulunmadığının tespiti amacıyla tanık sıfatıyla beyanlarına başvurulması ve gerekirse teşhis işleminin yaptırılması ile suça konu çekteki yazı ve imzaların sanık ile adı geçen kişilerin gerçekte var olduğunun tespiti halinde,... ve ...’a ait olup olmadığı konusunda adli tıp ihtisas dairesinden bilirkişi raporu aldırılması sonucunda, oluşacak yeni duruma göre, çeki kimin sahte düzenlediği, sanığın atılı suç nedeniyle haksız yarar elde edip etmediği ile suça ne şekilde iştirak ettiği, çekin önceden doğan borç karşılığında kullanılıp kullanılmadığının karar yerinde tartışılması suretiyle hukuki durumunun takdir ve tayini yerine, eksik inceleme ve yetersiz gerekçe ile yazılı şekilde hüküm tesis edilmesi,
Kanuna aykırı olup, sanık müdafinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesine istinaden halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA, 26.09.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.