Esas No: 2011/2188
Karar No: 2011/4412
Karar Tarihi: 14.04.2011
Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2011/2188 Esas 2011/4412 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : SARIYER 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 08/11/2007
NUMARASI : 2005/142-2007/372
Taraflar arasındaki davadan dolayı Sarıyer 1. Asliye Hukuk Hakimliğinden verilen 08.11.2007 gün ve 2005/142 esas 2007/372 karar sayılı hükmün onanmasına ilişkin olan 14.10.2010 gün ve 8455-10425 sayılı kararın düzeltilmesi süresinde bir kısım davalılar vekili tarafından istenilmiş olmakla, dosya incelendi gereği görüşülüp düşünüldü
Dava, elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteğine, birleşen dava, ecrimisil isteğine, karşı dava ise, alacak isteğine ilişkindir.
Mahkemece, davanın, birleşen davanın ve karşı davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davalılar H.ve B. P.tarafından temyiz edilmiştir.
Dosya içeriğinden, toplanan delillerden; çekişme konusu 490 ada 7 parsel sayılı taşınmazda tarafların miras bırakanı Ş. Ö. ve dava dışı kişilerin paydaş olduğu, tarafların murisine ait binanın davalıların kullanımında bulunduğu, diğer 498 ada 27 parsel sayılı taşınmazın ise dava dışı hazine adına kayıtlı olup, tarafların murisine ait 2 adet binanın davalı R. tarafından kiraya verilmek suretiyle tasarruf edildiği anlaşılmaktadır.
Mahkemece, tarafların miras bırakanı Ş.in kayden paydaşı olduğu 7 parsel sayılı taşınmazda davacının miras payını kullanamadığını, yine 27 parsel sayılı taşınmazdaki murise ait binalar bakımından davalıların davacının miras payına haklı ve geçerli bir neden olmaksızın elattıkları belirlenmek suretiyle davanın ve birleşen davanın yazılı olduğu üzere kısmen kabulüne karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur.
Ancak, elatmanın önlenmesi ve ecrimisil istekli davada, dava değerinin elatılan taşınmazın değeri ile hükmedilen ecrimisil değerinin toplamı olacağı açıktır.
Somut olayda; mahkeme kararını temyiz eden davalılar Hülya ve B. P.’ın 7 parsel sayılı taşınmazdaki murise ait binanın giriş katındaki ve 2 katındaki daireleri kullandıklarına göre, adı geçen davalılar bakımından dava değerinin kullandıkları dairelerin değerleri ile taşınmazın zemin değerinden kendi paylarına isabet eden miktarların ve buna ilaveten kendilerine yüklenen ecrimisil miktarlarının toplamları üzerinden hesaplanması gerekeceği kuşkusuzdur.
Hal böyle olunca; davacının miras payı da gözetilerek, yukarıda açıklanan ilkeler çerçevesinde keşfen belirlenecek dava değeri dikkate alınmak suretiyle davalılar H.ve B.P.ın harç ve vekalet ücretinden sorumlu tutulmaları gerekirken yanılgılı değerlendirme ile fazla harç ve vekalet ücretinin hüküm altına alınması isabetsizdir. Değinilen bu husus karar düzeltme istemi üzerine bu kez yapılan inceleme ile anlaşıldığından davalılar H. ve B. P.ın karar düzeltme isteğinin HUMK.nun 440. maddesi gereğince kabulüne, dairenin 14.10.2010 tarih, 8455-10425 sayılı onama kararının ortadan kaldırılmasına, yerel mahkemenin 08.11.2007 tarih, 142-372 sayılı kararının açıklanan nedenlerden ötürü HUMK’nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA,alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 14.04.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.