Dolandırıcılık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2014/3561 Esas 2016/7080 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
15. Ceza Dairesi
Esas No: 2014/3561
Karar No: 2016/7080
Karar Tarihi: 26.09.2016

Dolandırıcılık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2014/3561 Esas 2016/7080 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

15. Ceza Dairesi, dolandırıcılık suçuyla ilgili bir davada beraat kararı vermiş. Ancak sanık \"...\" mahkum edilmiş. Sanık, eşi ve diğer kişileri gerçeğe aykırı belgelerle farklı işyerlerinde çalışıyormuş gibi göstererek dolandırıcılık suçu işlemiş. Diğer sanıkların suçları ise yeterince sabit bulunamamış. Beraat kararı verilmesinde ise suçun sanıklar tarafından işlendiğinin kanıtlanamaması etkili olmuş. Kanun maddeleri olarak TCK'nın 158/1-e-son, 43, 62 ve 53. maddeleri kullanılmış. Adli para cezasının belirlenmesinde ise TCK'nın 52. maddesi uygun şekilde uygulanmamıştır. Bu nedenle karar bozulmuştur.
15. Ceza Dairesi         2014/3561 E.  ,  2016/7080 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Dolandırıcılık
    HÜKÜM : 1-Sanıklar ...,... ve ... haklarında beraat
    2-Sanık ... hakkında; TCK’nın 158/1-e-son, 43, 62 ve 53. maddeleri uyarınca mahkûmiyet
    3-Sanık ... hakkında; TCK’nın 158/1-e-son, 62 ve 53. maddeleri uyarınca mahkûmiyet

    Dolandırıcılık suçundan sanıklar ..., ... ve...’ın beraatına ilişkin hükümler katılan vekili tarafından, sanıklar ... ve ...’ın mahkumiyetine ilişkin hükümler ise, sanıklar tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Muhasebe bürosu olan sanık ..."ın, eşi ... ile ... ve..."ı gerçeğe aykırı belgelerle ..."nın faaliyette olmayan işyerinde çalışıyor gibi gösterdiği, yine eşi olan ...’ın çıkardığı gazete işlerinde çalıştırdığı ..."ı, temyiz dışı ..."ya ait işyerinde gerçeğe aykırı belgelerle sigortalı olarak gösterdiği, sanık ...’nin bu yöntemle elde ettiği sağlık karnesiyle sigortalılık hizmetlerinden yararlandığı, ..."ın da prim tutarı kadar haksız kazanç sağladığı, bu şekilde sanıkların nitelikli dolandırıcılık suçunu işlediklerinin iddia edildiği olayda;
    1-Sanıklar ...,... ve ... haklarında dolandırıcılık suçundan verilen beraat hükümlerine yönelik katılan vekili tarafından yapılan temyiz itirazlarının incelenmesinde;
    Yapılan yargılama sonunda, yüklenen suçun sanıklar tarafından işlendiğinin sabit bulunmadığı gerekçe gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, suçun sübut bulduğuna ve beraat kararlarının kanuna aykırı olduğuna ilişkin katılan vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin ONANMASINA,
    2-Sanıklar ... ve ... haklarında verilen mahkumiyet hükümlerine yönelik yapılan temyiz itirazlarının incelenmesinde;
    Sanıklardan ...’ın, kendisine ait muhasebe bürosunda çalışan işçiler ...,... ve ...’ı başkalarına ait işyerlerinde çalışıyor göstermesinden ibaret eylemi nedeniyle Sosyal Güvenlik Kurumu’nun herhangi bir zararının bulunmadığı, nitekim, bu kişilerin sanık ...’ın ya da başkasının işyerinde çalışıyor olmalarının kurum açısından fark etmeyeceği, hiç çalışmama durumunun söz konusu olmadığı; ...’ın da eşiyle birlikte çıkarttıkları gazetede çalıştığı, öte yandan sigortalı gösterilmese de eşinin sosyal güvencesinden faydalanabileceği, bu durumda da kurumun maddi bir zararı olmayacağı gibi ileride oluşabilecek muhtemel zararların da somut zarar olarak değerlendirilemeyeceği gözetilmeden, sanıkların yasal unsurları oluşmayan dolandırıcılık suçundan beraatları yerine mahkumiyetlerine karar verilmesi,
    Kabule göre de;
    a)Sanık ...’ın, temyiz dilekçesinin ekinde kurum tarafından kendisine belirtilen miktarın bir kısmını hükümden önce giderdiğine dair makbuz ibraz etmesi karşısında; mahkemece katılan kurumun oluştuğunu belirttiği zararının tamamen giderilip giderilmediği, kısmen giderildiyse katılan kurumun kısmi ödeme nedeniyle ceza indirimi yapılmasına muvafakat edip etmediği hususlarında araştırma yapılarak, TCK’nın 168. maddesinde düzenlenen etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanma şartlarının oluşup oluşmadığının karar yerinde tartışılması suretiyle sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri yerine, eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm kurulması,
    b) TCK’nın 158/1-e-son maddesine göre adli para cezasının, aynı kanunun 52. maddesi uyarınca, elde edilen haksız menfaatin iki katından az olmayacak şekilde temel gün birim sayısı üzerinden belirlenip, artırım ve indirimlerin yapılmasından sonra elde edilen sonuç gün birim sayısının, 20-100 TL arasında tespit edilecek bir gün karşılığı para miktarı ile çarpılması suretiyle tayin edilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
    Kanuna aykırı olup, sanıkların temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesine istinaden halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA, aynı kanunun 325. maddesi gereğince bozmanın hükmü temyiz etmeyen ...’ya sirayetine, 26.09.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.







    Hemen Ara