1. Hukuk Dairesi 2011/4033 E. , 2011/4410 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : KEŞAN 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 01/07/2010
NUMARASI : 2009/112-2010/305
Taraflar arasında görülen davada;
Davacı, kayden maliki olduğu 492 ada 16 parsel sayılı taşınmazı davalının haksız kullandığını ileri sürerek, elatmanın önlenmesine ve aylık 200,00.-TL ecrimisilin tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, dava konusu taşınmazın hile suretiyle elinden alındığını belirtip davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, çekişme konusu taşınmazı davalının haksız kullandığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karar, davalı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi . . raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.
Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteğine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Dosya içeriğinden, toplanan delillerden; çekişme konusu 16 parsel sayılı taşınmazın kayden davacıya ait olduğu, davalının kayıttan ve mülkiyetten kaynaklanan bir hakkı bulunmadığı anlaşılmaktadır.
Mahkemece, davacının kayden maliki olduğu çaplı taşınmazı davalının haklı ve geçerli bir nedeni bulunmaksızın haksız kullandığı belirlenmek suretiyle elatmanın önlenmesi isteği bakımından davanın kabulüne karar verilmiş olması doğrudur. Davalının bu yöne ilişkin temyiz itirazları yerinde değildir. Reddiyle elatmanın önlenmesi bakımından davalı aleyhindeki hükmün ONANMASINA.
Davalının öteki temyiz itirazlarına gelince; dosya kapsamı ile davacının dava konusu taşınmazı 14.02.2008 tarihli akitle davalıdan satış suretiyle edindiği, kendi beyanıyla bir müddet ev buluncaya kadar davalının oturmasına müsaade ettiği, 29.01.2009 tarihinde gönderdiği ihtar ile davalıdan yeri boşaltmasını isteyip, 5 günlük süre verdiği görülmektedir.
O halde, davalının ihtar tarihine kadar çekişmeli taşınmazı kullanımının davacının muvafakatine dayalı olduğu, bir başka ifadeyle haksız kullanımın bu tarihten başladığının kabulü gerektiği açıktır.
Hal böyle olunca; davalıya ihtarın tebliği tarihinden itibaren, verilen 5 günlük sürenin bitim tarihide dikkate alınarak dava tarihine kadar belirlenecek ecrimisilin hüküm altına alınması gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu üzere karar verilmesi doğru değildir.
Davalının bu yöne değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile, hükmün açıklanan nedenlerden ötürü HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 14.04.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.