Esas No: 2011/3389
Karar No: 2011/4356
Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2011/3389 Esas 2011/4356 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : BEYOĞLU 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 27/07/2010
NUMARASI : 2009/255-2010/247
Taraflar arasında görülen davada;
Davacı, kayden malik olduğu 4 parsel sayılı taşınmazını, davalının yapılaşmak suretiyle işgal ettiğini, davalı aleyhine açtığı dava neticesinde elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteğinin kabulüne karar verildiğini, ancak davalının işgalini sürdürdüğünü ileri sürerek, elatmanın önlenmesi, yıkım ve 22.07.2003 tarihinden itibaren ecrimisile karar verilmesini istemiştir.
Davalı, çekişme konusu taşınmaz hazineye aitken kullandığını, davacı satın altıktan sonra kullanmayı bıraktığını belirterek, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, elatmanın önlenmesi ve yıkım istekleri yönünden kesin hüküm bulunduğu gerekçesi ile davanın reddine, ecrimisil isteği yönünden ise davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Karar, taraf vekilleri tarafından süresinde ayrı ayrı temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi raporu okundu. Düşüncesi alındı. Dosya incelendi. Gereği görüşülüp, düşünüldü.
Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi, yıkım ve ecrimisil isteklerine ilişkindir.
Mahkemece, elatmanın önlenmesi ve yıkım isteklerinin kesin hüküm sebebi ile reddine, ecrimisil isteğinin kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Dosya içeriği ve toplanan deliller ile davacının çekişmeli taşınmazı 2002 yılında satın almak suretiyle maliki olduğu, 22.07.2003 tarihinde yine elatmanın önlenmesi istekli Beyoğlu 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2007/271 Esas sayılı dosyası ile dava açtığı, yargılama sonunda 07.02.2008 tarihinde elatmanın önlenmesi ve yıkım isteğinin kabulüne, 16.04.2002 – 22.07.2003 tarihleri için ecrimisilin kabulüne ilişkin kararın eldeki davanın yargılaması sürerken 12.10.2009 tarihinde kesinleştiği kayden sabittir. Bu durumda, davacının kesinleşen bu kararı infaz ettirme olanağına sahip olduğu kuşkusuzdur.
Öte yandan; eldeki dava 1.000.-TL değer gösterilerek Sulh Hukuk Mahkemesine açılmış, davacı talep ettiği toplam ecrimisil miktarının 63.000.-TL olduğunu beyan etmiş, Sulh Hukuk Mahkemesinin görevsizlik kararı üzerine dosya Asliye Hukuk Mahkemesine gelmiş, Asliye Hukuk Mahkemesince keşif yapılarak taşınmazın değeri belirlenip, bu değer üzerinden harç alınmış, ancak 63.000.-TL ecrimisil değeri üzerinden harç alınmamıştır.
Bilindiği üzere; Harçlar Yasasının 30-32. maddeleri uyarınca harç alınmadan müteakip işlemler yapılamaz.O halde; öncelikle bildirilen ecrimisil değeri üzerinden harcın alınması, ondan sonra davalının 2003 tarihinden itibaren taşınmazı kullanıp kullanmadığının duraksamaya yer vermeyecek biçimde saptanması, bu saptama uyarınca hangi tarihler arasında kullandı ise bu dönemin ecrimisilinin hesaplanması ve belirlenecek bu ecrimisilin mükerrerliğe sebebiyet vermemek koşuluyla hüküm altına alınması gerekirken davacının kesinleşen elatmanın önlenmesi ve yıkım kararını infaz ettirebileceği hususu gözardı edilerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
Tarafların, temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 14.4.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.