Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2011/3211 Esas 2011/4307 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/3211
Karar No: 2011/4307
Karar Tarihi: 13.4.2011

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2011/3211 Esas 2011/4307 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2011/3211 E.  ,  2011/4307 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : SEYDİŞEHİR ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 30/11/2010
    NUMARASI : 2009/210-2010/423


    Taraflar arasında görülen davada;
    Davacı, paydaşı olduğu 527 sayılı parselde kendisine isabet eden bölüme davalı paydaşın müdahale ettiğini ileri sürerek el atmanın önlenmesi ve tazminata karar verilmesini istemiş; ölümünden sonra davayı mirasçılarından D. A. sürdürmüştür.
    Davalı, davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, tarafların taşınmazda çekişmesiz kullandıkları yerler bulunduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
    Karar, davacı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi . raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.
    Dava, paydaşlar arasında el atmanın önlenmesi ve tazminat isteklerine ilişkindir.
    Dosya içeriği ve toplanan delillerden, çekişme konusu 527 sayılı parselin 22.12.1987"de ölen tarafların miras bırakanı M.M.adına “1972-Tapulama” suretiyle kayıtlı olduğu ve taraflardan başka dava dışı mirasçıların da bulunduğu görülmektedir.
    Mahkemece, tarafların taşınmazda çekişmesiz biçimde kullandıkları yerlerin varlığından söz edilerek davanın reddine karar verilmiştir.
    Ne var ki, dosya içeriğinden, toplanan delillerden, özellikle keşifte dinlenen yerel bilirkişi ve tanık anlatımları ile 3091 S.Y. çerçevesinde yapılan idari soruşturma evrakından; taşınmazdaki kullanımın çekişmesiz olmadığı, diğer taraftan, paylı mülkiyet ilkeleri kapsamında hükme yeterli bir soruşturma da yapılmadığı anlaşılmaktadır.
    Bilindiği üzere, paylı mülkiyette taşınmazdan yararlanamayan paydaş, engel olan öteki paydaş veya paydaşlardan payına vaki el atmanın önlenilmesini her zaman istiyebilir. Hatta elbirliği mülkiyetinde dahi paydaşlardan biri öteki paydaşların olurlarını almadan veya miras şirketine temsilci atanmadan tek başına ortak taşınmazdan yararlanmasına engel olan ortaklar aleyhine el atmanın önlenilmesi davası açabilir. Yerleşmiş Yargıtay İçtihatlarına ve aynı doğrultudaki bilimsel görüşlere göre, payından az yer kullandığını ileri süren paydaşın sorununu el atmanın önlenilmesi davası ile değil, kesin sonuç getiren taksim veya şuyun satış yoluyla giderilmesi davası açmak suretiyle çözümlemesi gerekmektedir.
    Öte yandan, M.K."nun 706, B.K."nun 213, T.K."nun 26. maddeleri hilafına tapulu taşınmazlarda harici veya fiili taksim ile payların mülkiyeti ana taşınmazdan ayrılamaz ise de, taşınmazın kullanma biçimi tüm paydaşlar arasında varılan bir anlaşma ile belirlenmiş ya da fiili bir kullanma biçimi oluşmuş, uzun süre paydaşlar bu durumu benimsemişlerse kayıtta paylı, eylemsel olarak ( fiilen) bağımsız bu oluşumun tapuda yapılacak resmi taksime veya şüyuun satış suretiyle giderilmesine yahut o yerde bir imar uygulaması yapılmasına kadar korunması "ahde vefa" kuralının yanında M.K."nun 2. maddesinde düzenlenen iyi niyet kuralının da bir gereğidir. Aksi halde pekçok kimse zarar görecek, toplum düzeni ve barışı bozulacaktır.
    Hal böyle olunca, öncelikle taşınmazdaki tüm paydaşları bağlayan harici bir taksim sözleşmesi ve özel bir parselasyon planı olup olmadığı veya fiili kullanma biçiminin oluşup oluşmadığı üzerinde özenle durulması, varsa çekişmeli yerin kimin kullanımına terk edildiğinin saptanması, harici veya fiili taksim yoksa uyuşmazlığın yukarıda değinildiği gibi M.K."nun müşterek mülkiyet hükümlerine göre çözümlenmesi gerekirken, eksik soruşturma ile yetinilmesi doğru değildir.
    Davacının temyiz itirazı açıklanan nedenden ötürü yerindedir. Kabulüyle, hükmün HUMK."nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA,alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 13.4.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

     

    Hemen Ara