Esas No: 2011/3036
Karar No: 2011/4180
Karar Tarihi: 11.04.2011
Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2011/3036 Esas 2011/4180 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : BURSA 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 14/10/2009
NUMARASI : 2008/610-2009/425
Taraflar arasında görülen davada;
Davacı, kat irtifakı ve kat mülkiyeti kurulmamış olan 4660 ada, 6 nolu paylı mülkiyete tabi taşınmazda giriş kattaki daireyi kullanan davalının imar projesine aykırı olarak balkon ve mutfak inşa ettiğini, ortak alana ait olan beş adet kömürlüğü birleştirerek kullandığını ileri sürerek imara aykırı imalatların kaldırılması, ortak alana elatmanın önlenmesi ve eski hale getirilmesi isteğinde bulunmuştur.
Davalı, dava taşınmazın müşterek mülkiyete tabi olduğunu, 15.11.2007 tarihinde ortak kullanım alanlarının paylaşımı konusunda anlaştıklarını bu anlaşamaya dayalı olarak kullandığını belirerek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece; çekişmeli 4660 ada, 6 parsel kapsamında kalan ve Fen bilirkişi Ş. U.’un krokili raporunda sarı ile boyalı gösterilen binanın bodrum katında bulunan 3,4 ve 5 nolu kömürlüklere davalının müdahale ettiğinin keşfen sabit olduğu gerekçesiyle elatmanın önlenmesi ve eski hale getirilmesine, imara aykırı ve taşkın yapıldığı ileri sürülen balkon hakkındaki davanın ise reddine karar verilmiştir.
Karar, davacı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi .. raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.
Dava; paydaşlar arasında elatmanın önlenmesi ve yıkım isteklerine ilişkin olup, mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Dava dilekçesinde dava değeri gösterilmemiş olmakla beraber davacıdan 6.60 TL. başvurma, 14-TL. peşin nisbi harç olmak üzere toplam 20.60.-TL. harç tahsil edildiği, davanın açıldığı Sulh Hukuk Mahkemesinde dava konusu taşınmazın paylı mülkiyet hükümlerine tabi olduğu ve keşfen dava değerinin HUMK’nun 8. maddesindeki düzenleme karşısında Asliye hukuk Mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle verilen görevsizlik kararının temyiz edilmeden kesinleştiği ve dosyanın Asliye Hukuk Mahkemesine intikal ettirildiği anlaşılmaktadır.
Hemen belirtilmelidir ki; iddianın içeriği ve ileri sürülüş biçiminden; davanın taşınmaz malın aynına ilişkin olduğu, konusunu oluşturan hakkın para ile değerlendirilmesi gerektiği ve davanın nispi harca tabi olduğu açıktır. Bu tür davalarda, HUMK.’ nun 413 ve 492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 16. maddesi uyarınca dava değerinin ve buna göre alınacak harcın elatılan yerin değeri ile talep edilen ecrimisil toplamından, elatma isteğinin yanında yıkım isteğinin de bulunması halinde dava değerinin elatılan yerin ve yıkımı istenilen yapının değerinin toplamından (04.03.1953 tarih, 10/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı ) ibaret olacağı kuşkusuzdur.
Öte yandan, Harçlar Kanunu harç alınması veya tamamlanmasını yanların isteklerine bırakmamış, değinilen yönün mahkemece kendiliğinden (re"sen) gözetilmesini ve harcı yatırılmaması halinde de ne gibi bir mukteza tayin edileceğini 30. ve 32.maddelerinde hükme bağlanmıştır.
Hal böyle olunca; dava dilekçesinde elatmanın önlenmesi ve yıkım istekleri ile ilgili olarak davacı tarafından bir değer belirtilmediği gözetilmek suretiyle, mahkemece keşfen belirlenen dava değeri üzerinden eksik harcın ikmal ettirilmesi ve ondan sonra tarafların iddia ve savunmaları da gözetilerek delillerin toplanması, toplanan ve toplanacak delillerin bir arada değerlendirilmesi sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu üzere hüküm kurulması yerinde değildir.
Davacının temyiz itirazları açıklanan nedenlerden ötürü yerindedir. Kabulüyle bozma nedenine göre şimdilik işin esasına girilmeksizin hükmün HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 11.04.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.