Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2011/2238 Esas 2011/4057 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/2238
Karar No: 2011/4057
Karar Tarihi: 07.04.2011

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2011/2238 Esas 2011/4057 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2011/2238 E.  ,  2011/4057 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : MİLAS 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 27/07/2010
    NUMARASI : 2009/291-2010/452

    Taraflar arasında görülen davada;
    Davacı, maliki olduğu 6 parsel sayılı taşınmaza komşu davalıya ait 59 parselin avlu ve bahçesinde toplanan atık suların arazinin meyilli olması nedeniyle taşınmazdaki kiler, ahır ve mutfağa zarar verdiğini ileri sürerek, zarar verici durumun giderilmesi ve maddi tazminat isteklerinde bulunmuştur.
    Davalı, davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, komşuluk hukukuna aykırılık nedeniyle zarar verici durumun giderilmesi isteğinin kabulüne, tazminat isteğinin reddine karar verilmiştir.
    Karar, taraf vekillerince süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi . . raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.
    Dava, elatmanın önlenmesi ve tazminat isteklerine ilişkindir.
    Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Ne var ki, dava dilekçesinde sadece tazminat isteği yönünden değer bildirildiği, elatmanın önlenmesi isteği yönünden bir değer bildirilmediği, yargılama sırasında da bu yönden harç ikmali yapılmadığı görülmüştür.
    Hemen belirtilmelidir ki; iddianın içeriği ve ileri sürülüş biçiminden davanın taşınmaz malın aynına ilişkin olduğu ve konusunu oluşturan hakkın para ile değerlendirilmesinin mümkün bulunduğu açıktır. Bu tür bir davada, HUMK"nun 413 ve 492 Sayılı Harçlar Kanununun 16.maddesi uyarınca dava değerinin elatılan yerin değeri ile talep edilen ecrimisil veya tazminatın toplamından, elatmanın önlenmesi isteğinin yanında yıkım isteği de varsa dava değeri elatılan yerin değeri ile yıkımı istenilen yapı değerinin toplamından (4.3.1953 tarih 10/2 Sayılı İ.B.K.) ibaret olacağı ve belirlenen bu değer üzerinden Harçlar Kanununun 26, 27, 28, 30 ve 32 maddelerinin öngördüğü şekilde işlemlerin yerine getirileceği ve gerekli olan harcın alınacağı tartışmasızdır.
    Öte yandan, Harçlar Kanunu harç alınmasını veya tamamlanmasını yanların isteklerine bırakmamış; değinilen yönün mahkemece kendiliğinden (re"sen) gözetilmesini hükme bağlamıştır. 492 Sayılı Kanunun 32.maddesinde ise yargı işlemlerinden alınacak harçlar ödenmedikçe müteakip işlemlerin yapılamayacağı vurgulanmış 30.madde hükmünde de " ... muhakeme sırasında tespit olunan değerin dava dilekçesinde bildirilen değerden fazla olduğu anlaşılırsa yalnız o celse için muhakemeye devam olunur; takip eden celseye kadar noksan değer üzerinden peşin karar ve ilam harcı tamamlanmadıkça davaya devam olunmaz. HUMK." nun 409.maddesinde gösterilen süre içinde dosyanın muameleye konulması noksan olan harcın ödenmesine bağlıdır." düzenlemesine yer verilmiştir.

    Hal böyle olunca, elatıldığı iddia edilen taşınmazın ve zarar verici durumun giderilme değerinin belirlenmesi ve bu değer üzerinden, yukarıda değinilen ilkeler ve düzenlemeler gözetilmek suretiyle, harç ikmali yaptırılması, ondan sonra işin esasına girilmesi, soruşturmanın eksiksiz tamamlanması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, sadece reddedilen maddi tazminat isteği yönünden alınan harçla yargılamanın tamamlanıp yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması doğru değildir.
    Tarafların temyiz itirazları değinilen yönler itibariyle yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü HUMK."nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA; Bozma nedenine göre sair hususların incelenmesine yer olmadığına, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 07.04.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara