Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2011/3814 Esas 2011/3827 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/3814
Karar No: 2011/3827
Karar Tarihi: 04.04.2011

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2011/3814 Esas 2011/3827 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davacılar, kayden malik oldukları taşınmazın gerçekte bağışlandığını fakat tapuda satış gösterilerek davalıya devredildiğini ve temlik işleminin muvazaalı olduğunu iddia ederek tapu kaydının iptali ve adlarına tescil edilmesini istemişlerdir. Mahkeme, davacı A.Y.'nin feragat beyanı nedeniyle davanın reddine, diğer davacılar bakımından ise muvazaa olgusunun varlığı sebebiyle davanın kabulüne karar vermiştir. Ancak davacı A.Y.'in feragat beyanının gerçek iradesini yansıtmadığı iddiası üzerine hata/hile iddiasının araştırılması gerektiği belirtilmiştir. Ayrıca karardan sonra açılan hasımlı dava sonucunda önceki mirasçılık belgesinin iptaline ve yeniden mirasçılar ve miras paylarının belirlenmesine karar verildiği vurgulanmıştır. Hükmün, HUMK'nun 428. maddesi gereğince bozulmasına karar verilmiştir.
Kanun Maddeleri: HUMK'nun 428. maddesi.
1. Hukuk Dairesi         2011/3814 E.  ,  2011/3827 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : SİNCAN 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 31/05/2010
    NUMARASI : 2009/33-2010/240

    Taraflar arasında görülen davada;
    Davacılar, ortak mirasbırakanları E. Y.ın kayden malik olduğu 1487 parsel sayılı taşınmazı, gerçekte bağışladığı halde tapuda satış göstermek suretiyle davalı torunu H. Y.a devrettiğini, temlik işleminin diğer mirasçılarından mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek, tapu kaydının miras payları oranında iptali ile adlarına tesciline karar verilmesini istemişler, aşamalarda davacılardan A.Y. davasından feragat ettiğini bildirmiştir.
    Davalı; davanın haksız ve yersiz açıldığını, rayiç bedel üzerinden gerçek satış yapıldığını belirterek davanın reddini savunmuştur. 
    Mahkemece; feragat beyanı nedeniyle davacı A. Y. bakımından davanın reddine, diğer davacılar bakımından ise muvazaa olgusunun kanıtlandığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Karar, davalı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi . raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.
    Dava; muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir.
    Mahkemece; feragat beyanı nedeniyle davacı A.Y.tarafından açılan davanın reddine, diğer davacılar bakımından ise muvazaa olgusunun kanıtlandığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Dosya içeriği ve toplanan delillere göre; murisin 85 yaşında öldüğü, ölmeden iki yıl önce oğlu M."dan olma torununa tapuda satış göstermek suretiyle çekişmeli taşınmazı temlik ettiği, oğulları davacılardan A.ve S.’in yanında kalmakla beraber devir tarihinde geçici bir süre oğlu M.nın yanında barındığı murise ödeme yapılmadığı, davalı torunun ödeme savunmasını kanıtlayamadığı, temlik tarihi itibariyle alım gücünün olmadığı, murisin de gelir durumuna göre ve yaşlılık maaşı aldığı ve mal satmaya ihtiyacı olmadığı gibi terekesinden para çıkmadığı, akitte gösterilen değer ile gerçek değer arasında fahiş fark olduğu dolayısıyla davalıya yapılan temlikin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu sonucuna varılmaktadır.
    Bu nedenle mahkemece muvazaa olgusunun varlığının kabul edilmesinde bir isabetsizlik yoktur.
    Ancak davacılardan A.Y. 22/01/2008 tarihli, iki tanık imzasını  taşıyan dilekçesinde davadan feragat ettiğini bildirmiştir. Ne var ki izleyen 28/05/2009 tarihli duruşmada dilekçe altındaki imzayı kabul etmekle birlikte “gerçek iradesini yansıtmadığını, hastanede iken kendisine  imzalatıldığını”   böylece   hata/hileye   düşürüldüğünü  ifade  ederek  davadan  feragat      
    etmediğini ve payı oranında iptal tescil istediğini bildirmiştir. Bu durumda mahkemece yapılması gereken iş, davacı A.’in özetlenen beyanları doğrultusunda hata hile iddiasının bir vakıa biçiminde incelenmesi gerektiğinden 22.01.2008 günlü dilekçesindeki tanıkların celbi ile bilgilerine başvurulması, davacının o tarihte gerçekten hastanede yatıp yatmadığının ve hangi nedenle tedavi gördüğünün araştırılması bu hususların iradesine etkili olup olmadığının değerlendirilmesinden ibarettir.
    Mahkemece, bu yönler gözetilmeden davasının feragat nedeniyle reddine karar verilmesi doğru değildir.
    Öte yandan, hâkim doğru sicil oluşturmak zorundadır. Oysa eldeki davada karardan sonra 04.06.2010 tarihinde açılan Polatlı Sulh Hukuk Mahkemesinin 2010/760 esas, 2010/778 karar sayılı, hasımlı dava sonucunda önceki (2007/1014 Esas, 2007/955 Karar sayılı) mirasçılık belgesinin iptaline ve yeniden mirasçılar ve miras paylarının belirlenmesine karar verilmiştir. O halde iptal edilecek payların da bu mirasçılık ilamına göre belirlenmesi gerekir.
    Davacılardan A.Y.ile davalı H.Y.ın temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle hükmün açıklanan nedenlerden ötürü HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 04.04.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara