Taraflar arasında görülen davada;
Davacı, Hazine adına kayıtlı 617 parselin bulunduğu yerde Seyhan Belediyesi tarafından imar düzenlemesi yapıldığını ve bu imar düzenlemesi sonucu oluşan 5562 ada 1 ve 5578 ada 2 parsel sayılı taşınmazların Hazineye verilmesi gerekirken davalılara verildiğini, bu imar düzenlemesinin idari yargıda iptal edildiğini, aynı yerde bu sefer Adana Büyükşehir Belediyesi tarafından imar düzenlemesi yapılarak, oluşan 5562 ada 1 parsel ile 5580 ada 3 parselin davalı Ö.E. adına, 5578 ada 1 parsel ile 5580 ada 4 parselin bir kısım davalıların miras bırakanı olan Ö. L.T. adına tescil edildiğini, anılan imar düzenlemesinin iptali için idari yargıda dava açtıklarını ileri sürerek, imar parsellerinin tapu kayıtlarının iptali ile 617 parselin hazine adına tescilini istemiştir.
Bir kısım davalılar, davanın reddini savunmuşlar, bir kısım davalılar savunma getirmemişlerdir.
Mahkemece, çekişme konusu taşınmazın bulunduğu alanda yapılan imar uygulamasının idari yargıda iptal edildiği ve imar parselinin hukuki dayanaktan yoksul hale geldiği gerekçesi ile davanın kabulüne 617 parsel sayılı kadastro parselinin ihyasına karar verilmiştir.
Karar, davacı vekili, davalı Ö.E.ve davalılar L.M.ve Z.vekili tarafından ayrı ayrı süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi .raporu okundu. Düşüncesi alındı. Dosya incelendi. Gereği görüşülüp, düşünüldü.
Dava, tapu iptal ve kadastal parselin ihyası isteğine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden; davacı Hazine adına kayıtlı 617 parselin bulunduğu yerde Seyhan Belediye ve akabinde Adana Büyükşehir Belediyesi tarafından yapılan imar düzenlemeleri neticesinde oluşan 5562 ada 1 parsel ile 5580 ada 3 parselin davalı Ö.E.adına, 5578 ada 1 parsel ile 5580 ada 4 parselin bir kısım davalıların miras bırakanı olan Ö. L.T.adına tescil edildiğini, anılan imar düzenlemesinin iptali için idari yargıda dava açtıklarını ileri sürerek, imar parsellerinin tapu kayıtlarının iptali ile 617 parselin hazine adına tescilini isteği ile eldeki davayı açtığı, çekişme konusu 5580 ada 4 parsel sayılı taşınmazın kayden maliki olan ÖL.T.ın dava açılmadan önce 28.07.1996 tarihinde vefat etmesi sebebi ile bu parsel yönünden husumetin mirasçılarına yöneltildiği, mirasçılardan M., L.ve Z."in davada kendilerini vekille temsil ettirdikleri, mirasçılardan Ö. L.T.n 1996 doğumlu, E.Ö.T.ın ise 1992 doğmlu olup, dava tarihinde velayet altında bulundukları, bu davalılara davanın gazete yolu ile ilanen tebliğ edildiği, gerekçeli kararında aynı yöntemle tebliğ edildiği anlaşılmaktadır.
Bilindiği üzere; Tebligat Kanununun 11/2. maddesi hükmü gereğince, kanuni mümessilleri bulunanlara veya bulunması gerekenlere yapılacak tebligat kanunlara göre bizzat kendilerine yapılması icabemedikçe bu mümessillere yapılır. Yine bilindiği üzere dava ve taraf ehliyeti kamu düzenine ilişkin olup, mahkemelerce kendiliğinden gözönünde tutulur.
Hal böyle olunca; davalılar Ö.L.T. ile E.Ö.T.ın dava açıldığı tarihte 18 yaşından küçük oldukları, hatta karar tarihinde davalı Ö.L.n ergin olmadığı halde, kanuni temsilcileri olan velilerine dava dilekçesinin usulüne uygun tebliği sağlanmadan yazılı olduğu üzere işin esasına girilerek karar verilmiş olması doğru değildir.
Tarafların bu yöne ilişkin temyiz itirazı yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü HUMK."nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, sair hususların şimdilik incelenmesine yerolmadığına, 31.03.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.