Taraflar arasında görülen davada;
Davacılar, miras bırakanın mal kaçırmak amacıyla 3294 parsel sayılı taşınmazın bir bölümünü hibe ile, bir kısmını ise ölünceye kadar bakma koşuluyla kızı davalıya temlik ettiğini, saklı paylarının ihlal edildiğini ileri sürüp muvazaa nedeniyle tapu kaydının iptali ile miras payları oranında adlarına tesciline, olmadığı taktirde 15.000,00.-TL.lik kısmın tenkisine karar verilmesini istemişler, yargılama sırasında 13.07.2010 tarihli oturumda davayı takipsiz bırakmışlardır.
Davalı, dava konusu taşınmazın bakım ihtiyacı nedeniyle kendisine devredildiğini, bakım görevini yerine getirdiğini, iddiaların doğru bulunmadığının belirtip davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, 13.07.2010’da işlemden kaldırılan davanın 3 aylık yasal süresinde yenilenmediği gerekçesiyle HUMK.nun 409/5. maddesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
Karar, davacılar tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla, Tetkik Hakimi . .raporu okundu. Düşüncesi alındı. Dosya incelendi. Gereği görüşülüp, düşünüldü. Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı taktirde tenkis isteğine ilişkindir.
Mahkemece, davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
Dosya içeriğinden, toplanan delillerden; davacılar vekilinin 27.04.2010 tarihli oturuma cevaplı telgraf ile mazeret bildirdiği, mahkemece, aynı oturumda davacı vekilinin mazeretinin kabul edilip, duruşma gününün UYAP üzerinden öğrenilmesine karar verildiği, bir sonraki oturuma davacı tarafın katılmadığından dosyanın 13.07.2010’da işlemden kaldırıldığı, 3 ay içinde de yenilenmediğinden davanın açılmamış sayılmasına karar verildiği anlaşılmaktadır.
Bilindiği gibi, 7201 sayılı Tebligat Kanununda ve bu kanunda değişiklik yapan 6099 sayılı yasa ile getirilen düzenlemede, duruşma gününün bilgisayar ortamında (UYAP) bildirilmesi yönünde bir zorunluluk yoktur. Kaldı ki, UYAP sisteminden davacılar vekiline duruşma gününün bildirildiğine dair dosyada bir kayıt yoktur.
Bu durumda, mahkemece, 27.04.2010 tarihli oturumda, davacılar vekilinin cevaplı telgraf ile bildirdiği mazaret kabul edildiğine göre bir sonraki duruşma gününün vekile tebliği gerekeceği açıktır.
O halde, dosyanın işlemden kaldırılıp, yazılı olduğu üzere açılmamış sayılma yönünde verilen kararın isabetli olduğu söylenemez.
Hal böyle olunca; davacılar vekiline usulüne uygun duruşma günü tebliğinin yapıldıktan sonra, tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda toplanan deliller gözetilerek işin esası hakkında bir hüküm kurulması gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu üzere hüküm tesisi isabetsizdir.
Davacıların, temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerle HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 31.03.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.