Taraflar arasında görülen davada;
Davacı, kayden paydaşı olduğu ... parsel sayılı taşınmazın, yaklaşık 10.000 m²"lik kısmına davalıların kendilerine ait araziye dahil etmek suretiyle müdahalede bulunduklarını ileri sürüp, elatmanın önlenmesini istemiştir.
Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, haksız elatma olgusu sabit görülerek, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karar, davalı H. Y. tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.
Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi isteğine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Dosya içeriği ve toplanan deliller ile çekişme konusu ... parsel sayılı taşınmazın paylı mülkiyet üzere olup, davacının dava dışı kişilerlerle birlikte kayden paydaş olduğu, davalı tarafın taşınmazda kayıttan ve mülkiyetten kaynaklanan herhangi bir hakkının bulunmadığı, ancak taşınmaza ekip biçmek suretiyle müdahale ettiği belirlenmek ve bu olgu mahkemece benimsenmek suretiyle davanın kabulüne karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Davalı H.in bu yöne değinen temyiz itirazları yerinde değildir, reddine.
Ancak; yargılama sırasında keşfen belirlenen dava değeri üzerinden harcın tamamlanmadığı gözetilerek, kendisini vekille temsil ettiren davacı yararına dava dilekçesinde gösterilen dava değeri üzerinden karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca vekalet ücreti tayin ve takdir edilmesi gerekirken, fazla vekalet ücretine hükmedilmiş olması doğru değildir.
Davalı Hikmet’in, bu yöne değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile, hükmün açıklanan nedenden ötürü HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 31.03.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.