Dolandırıcılık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2016/2718 Esas 2016/6943 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
15. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/2718
Karar No: 2016/6943
Karar Tarihi: 21.09.2016

Dolandırıcılık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2016/2718 Esas 2016/6943 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Sanık, dolandırıcılık suçundan TCK'nın 157/1, 52/2 ve 53/1-2-3. maddeleri gereğince mahkum edilmiştir. Suç tarihinde kimliği belirsiz bir şahıs, polis olarak kendini tanıtarak, katılan adına 30 adet cep telefonu hattı çıkarıldığını, terör örgütü tarafından ikametinin kullanıldığını ve evine polis ekibinin geleceğini söyleyerek, para ve ziynet eşyalarını teslim etmesini istemiştir. Sanık, para ve ziynet eşyalarını teslim aldıktan sonra olay yerinden ayrılmıştır. Yargılama sonunda sanık mahkum edilmiştir. Ancak, terör örgütü tarafından adına birçok telefon hattı çıkarılıp kullanılmış olması nedeniyle tehlikede olduğuna inandırılan katılanın korkutulması sonucunda menfaat temin edilmiş olması göz önünde bulundurularak, hak ve nesafet kuralları ile orantılılık ilkesi gereğince alt sınırdan daha fazla uzaklaşılması gerektiği düşünülmemiştir. Bu nedenle, mahkeme kararı 321. madde uyarınca bozulmuştur. Kanun maddeleri ise, TCK'nın 157/1, 52/2 ve 53/1-2-3. maddeleridir.
15. Ceza Dairesi         2016/2718 E.  ,  2016/6943 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Dolandırıcılık
    HÜKÜM : TCK"nın 157/1, 52/2 ve 53/1-2-3. maddeleri gereğince mahkumiyet

    Dolandırıcılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, katılan vekili ve sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
    Açık kimlik bilgileri tespit edilemeyen erkek bir şahsın suç tarihinde katılanı ev telefonundan arayarak kendisini ... Emniyet Müdürlüğü"nde görevli polis memuru...olarak tanıtıp, katılan adına 30 adet cep telefonu hattı çıkarıldığını, bu telefon hatları ile birçok insandan zorla para ve altın alınıp kendisinin evinde saklandığını, terör örgütü tarafından ikametinin kullanıldığını, bu nedenle polis ekibinin gelerek evinde arama yapacağını söylediği, ikametine gelecek ekibe kendisine ait ziynet eşyaları ve paraları teslim etmesini, aramada ikametinde başka para ve ziynet eşyası çıkması durumunda suçlu bulunacağını belirttiği, bir müddet sonra sanığın para ve ziynet eşyalarını teslim almak üzere katılanın evine geldiği ve kendisini polis olarak tanıttığı, para ve ziynet eşyaları üzerinde parmak izi çalışması yapacaklarını belirterek bunları katılandan istediği, terör örgütü tarafından adına telefon hattı çıkarıldığına ikna edilerek korkutulan katılanın 1 adet 25 gr altın bilezik, 2 adet 85 gr altın bilezik, 1 adet 10 gr altın bilezik, 9 adet çeyrek altın, bir takım takı seti, 2.800 TL ve 730 Euro nakit parayı sanığa teslim ettiği, ziynet eşyaları ve parayı alan sanığın katılanın evinden ayrıldığı şeklindeki olayda;
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; katılan vekili ve sanık müdafiinin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    Terör örgütü tarafından adına birçok telefon hattı çıkarılıp kullanılmış olması nedeniyle tehlikede olduğuna inandırılan katılanın korkutulması sonucunda menfaat temin edilmiş olması göz önünde bulundurularak, hak ve nesafet kuralları ile orantılılık ilkesi gereğince alt sınırdan daha fazla uzaklaşılması gerektiğinin düşünülmemesi,
    Kanuna aykırı olup, sanık müdafiinin temyiz itirazlarının reddiyle katılan vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle, 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, 21/09/2016 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.














    Hemen Ara