Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2011/2728 Esas 2011/3703 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/2728
Karar No: 2011/3703

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2011/2728 Esas 2011/3703 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davacı, kayden paydaşı olduğu bir taşınmaza davalıların haklı bir nedenleri olmaksızın müdahale ettiklerini ileri sürerek elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteğinde bulunmuştur. Davalılardan biri öldüğü için veraset ilamının sunulamaması nedeniyle mahkeme davanın reddine karar vermiştir. Ancak davacı vekili, Lüleburgaz Sulh Hukuk Mahkemesinde kayıtlı veraset davasının tamamlanmasını beklediği için veraset ilamı sunamamıştır. Bu nedenle davacı vekilinin yargılamayı sürümcemede bırakma amacı bulunmamaktadır. Mahkemenin yargılamaya devam etmesi gerektiği ve tarafların tüm delillerin toplanması sonucunda karar verilmesi gerektiği karara bağlanmıştır. HUMK'nun 428. maddesi gereği hüküm bozulmuştur. Kanun maddesi, davayı açmak için gerekli olan delillerin henüz toplanamamış olması durumunda yargılamaya devam edilmesi gerektiğini belirtmektedir.
1. Hukuk Dairesi         2011/2728 E.  ,  2011/3703 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : ÇORLU 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 04/11/2010
    NUMARASI : 2006/390-2010/474

    Taraflar arasında görülen davada;
    Davacı, kayden paydaşı olduğu 1551 parsel sayılı taşınmaza davalıların haklı ve geçerli bir nedenleri olmaksızın kullanmak suretiyle  müdahale ettiklerini ileri sürerek, elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteğinde bulunmuştur.
    Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır.
    Mahkemece, davanın reddine karar  verilmiştir.
    Karar, davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi  . . raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü. 
    Dava,  çaplı taşınmaza elatmanın  önlenmesi ve ecrimisil  isteğine ilişkindir.
    Mahkemece, davalılardan M.n yargılama sırasında öldüğü, M.ın mirasçılarını gösterir şekilde veraset  ilamının verilen önele rağmen davacı  vekili tarafından ibraz  edilmediği, yargılamanın sürümcemede bırakıldığı, iddianın kanıtlanmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
    Dosya içeriği ve toplanan delillerden; davacının, çekişme konusu 1551 parsel sayılı taşınmazda kayden paydaş olduğunu, davalılar M. ve C."nin haklı ve geçerli bir nedenleri bulunmaksızın taşınmazı kullandıklarını ileri sürerek, eldeki davayı açtığı; davalılardan M.ın yargılamanın devamı sırasında 21.4.2009 tarihinde öldüğü, mahkemece, davacı vekiline davalı Murat"a ait  veraset ilamı ibraz etmesi için yetki ve süre  verildiği, bunun üzerine, davacı vekili tarafından Lüleburgaz Sulh Hukuk Mahkemesinin 2010/634 esasında kayıtlı  veraset davasının açıldığı ve halen derdest  olduğu, bu nedenle veraset  ilamının mahkemeye sunulamadığı anlaşılmaktadır. Esasen, mahkemece re"sen nüfus idaresinden verasete esas olacak  şekilde nüfus  aile tablosunun elde edilmesi mümkün iken bunun dahi gözetilmemiş olması isabetli değildir.
    Bu durumda, davacı vekilinin yargılamayı sürümcemede bırakmak amacıyla hareket ettiği söylenemez. Kaldı ki, diğer davalı C.yönünden yargılamaya devam edilmesinde bir engel bulunmadığı halde, onun yönünden de aynı gerekçeyle davanın reddine karar  verilmiş olması da doğru değildir.
    Hal böyle olunca, Lüleburgaz Sulh Hukuk Mahkemesinin 2010/634 esasında kayıtlı veraset davasının sonucunun beklenmesi, ondan sonra davalı M.ın mirasçıların davaya dahil edilmesi, taraf  teşkili sağlandıktan sonra işin esası yönünden tarafların tüm delillerin toplanması, sonucuna göre bir karar  verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirmeyle yazılı olduğu üzere hüküm kurulması isabetsizdir.
    Davacının, temyiz itirazı yerindedir. Kabulüyle, hükmün açıklanan nedenden ötürü HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine,  30.03.2011  tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

     

    Hemen Ara