Esas No: 2011/2708
Karar No: 2011/3629
Karar Tarihi: 30.3.2011
Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2011/2708 Esas 2011/3629 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : KARAMÜRSEL ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 26/11/2010
NUMARASI: 2010/393-564
Taraflar arasında görülen davada;
Davacı, 594 parsel sayılı taşınmazın tapuda davalı adına kayıtlı olduğunu, taşınmazın kısmen kıyı kenar çizgisi içinde kaldığını, 3621 Sayılı Yasa uyarınca kıyıların Devletin hüküm ve tasarrufu altında olduğunu ileri sürerek, taşınmazın kıyı kenar çizgisi içinde kalan 2761.45 m² lik kısmının tapu kaydının iptaline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davanın reddini savunmuştur.
3402 Sayılı Yasa"nın 5841 Sayılı Yasa ile değişik 12. maddesi uyarınca hak düşürücü sürenin geçmiş olduğu gerekçesiyle davanın reddine ilişkin olarak verilen karar Dairece, yargılama gideri ve vekalet ücreti yönlerinden bozulmuş; mahkemece bozmaya uyularak harç, yargılama masrafı ve vekalet ücreti davalı tarafa yüklenmiştir.
Karar, taraflarca süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi .raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.
Dava, 3621 Sayılı Yasadan kaynaklanan tapu iptali, elatmanın önlenmesi ve yıkım isteklerine ilişkindir.
Mahkemece, hak düşürücü süre nedeniyle davanın reddine; harç, yargılama masrafı ve vekalet ücretinden davalının sorumlu tutulmasına karar verilmiş, hüküm taraflarca temyiz edilmiştir.
Gerçekten de, kadastro tespit tarihi ile dava tarihi arasında 14.3.2009 tarihinde yürürlüğe giren 5841 Sayılı Yasa ile değişik 3402 Sayılı Yasa"nın 12/3. maddesinde öngörülen hak düşürücü sürenin geçtiği anlaşıldığından, davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik yoktur. Davacı Hazinenin öteki temyiz itirazları yerinde değildir, reddine.
Ne varki, 11.1.2011 tarih ve 6099 Sayılı Yasa"nın 16. maddesiyle 3402 Sayılı Yasa"ya eklenen 36/A maddesindeki; “Kadastro işlemi ile oluşan tespit ve kayıtların iptali için Devlet veya diğer kamu kurum ve kuruluşları tarafından kayıt lehtarına karşı kadastro mahkemeleri ile genel mahkemelerde açılan davalarda davalı aleyhine vekâlet ücreti dâhil, yargılama giderine hükmolunmaz.” düzenlemesi karşısında; hak düşürücü sürenin hukuki niteliği, yerleşik yargıtay kararları ve temyiz aşamasında yürürlüğe giren yürürlüğe giren geçmişe etkili yasa değişikliği hususları birlikte gözetilerek harç, yargılama masrafı ve vekalet ücreti bakımından bir değerlendirme yapılabilmesi ve sonucuna göre karar verilebilmesi için hüküm bozulmalıdır.
Tarafların, temyiz itirazı açıklanan nedenden ötürü yerindedir. Kabulüyle, hükmün HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 30.3.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.