Esas No: 2011/1721
Karar No: 2011/3550
Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2011/1721 Esas 2011/3550 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İMAMOĞLU ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 24/04/2007
NUMARASI : 2006/205-2007/46
Taraflar arasında görülen davada;
Davacılar, miras bırakan İ.S. 1878 nolu parseli satış suretiyle,1877 ve 954 nolu parselleri ise ölünceye kadar bakım akdiyle oğlu dava dışı A.in resmi nikahlı eşi olan Z.e devrettiğini, devrin mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu, muris İ."in ölümünün ardından taşınmazların Z.tarafından diğer davalı N.e muvazaalı olarak temlik edildiğini N.in ise A.n gayrı resmi eşi olduğunu ileri sürerek ,tapu kaydının iptali ile mirasçılar adına tescili isteminde bulunmuşlardır.
Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
Karar, davacılar vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi .raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.
Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
Dosya içeriğinden, toplanan delillerden; miras bırakan İ. S.e ait 954, 1877 ve 1878 parsel sayılı taşınmazların 07.04.2004 ve 26.04.2004 tarihinde ölünceye kadar bakım akdiyle davalı Z., Z."in 27.03.2006 tarihinde davalı N.e satış suretiyle devrettiği anlaşılmaktadır.
Davacılar, davalılardan Z. yapılan temliklerin mirasçılardan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek eldeki davayı açmışlardır. Davalı ise gerçek bir akit düzenlendiğini; bakım borcunu yerine getirdiğini savunmuştur.
Bilindiği üzere; ölünceye kadar bakıp gözetme sözleşmesi, taraflarına karşılıklı hak ve borçlar yükleyen bir bağıttır. (B.K.m.5ll).Başka bir anlatımla ivazlı sözleşme türlerindendir.Bu sözleşme ile bakım alacaklısı, sözleşme konusu malın mülkiyetini bakım borçlusuna geçirme; bakım borçlu suda bakım alacaklısına yasanın öngördüğü anlamda ölünceye kadar bakıp gözetme yükümlülüğü altına girer.(B.K.m.5l4).Hemen belirtmek gerekirki, bakıp gözetme koşulu ile yapılan temliki işlemin geçerliliği için sözleşmenin düzenlendiği tarihte bakım alacaklısının özel bakım gereksinimi içerisinde bulunması zorunlu değildir.Bu gereksinmenin sözleşmeden sonra doğması,yada alacaklının ölümüne kadar çok kısa bir süre sürmüş bulunması da sözleşmenin geçerliliğine etkili olamaz.
Kural olarak bu tür sözleşmeye dayalı bir temlikinde muvazaa ile illetli olduğunun ileri sürülmesi her zaman mümkündür.En sade anlatımla muvazaa,irade ile beyan arasında kasten yaratılan aykırılık olarak tanımlanabilir.Böyle bir iddia karşısında,aslolan tarafların akitteki gerçek ve müşterek amaçlarının saptanmasıdır.(B.K.m.l8).Şayet bakım alacaklısının temliki işlemde bakıp gözetilme koşulunun değil de, bir başka amacı gerçekleştirme iradesini taşıdığı belirlenirse (örneğin mirasçılarından mal kaçırma düşüncesinde ise), bu takdirde akdin ivazlı (bedel karşılığı) olduğundan söz edilemez;akitte bağış amacının üstün tutulduğu sonucuna varılır.Bu halde de Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu"nun l.4.l974 gün ve l/2 sayılı İnançları Birleştirme Kararı olayda, uygulama yeri bulur.
Miras bırakanın,ölünceye kadar bakıp gözetme karşılığı yaptığı temlikin muvazaa ile illetli olup olmadığının belirlenebilmesi içinde, sözleşme tarihinde murisin yaşı, fiziki ve genel sağlık durumu, aile koşulları ve ilişkileri,elinde bulunan mal varlığının miktarı,temlik edilen malın,tüm mamelekine oranı,bunun makul karşılanabilecek bir sınırda kalıp kalmadığı gibi bilgi ve olguların gözönünde tutulması gerekir.
Oysa, değinilen kurallar gözetildiğinde mahkemece hükme elverişli olacak şekilde araştırma ve inceleme yapıldığını söyleyebilme olanağı yoktur.
Hal böyle olunca, yukarıda belirlenen ilkeler çerçevesinde taraf delillerinin toplanarak inceleme ve arştırma yapılması, hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken eksik soruşturma ile yetinilerek yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması doğru değildir. Davacıların temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 28.03.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.