Taraflar arasında görülen davada;
Davacı, kayden malik olduğu 79 ada 6 parsel sayılı taşınmazın yaklaşık 775 m2"lik bölümüne davalının bahçe ve ev olarak kullanmak suretiyle müdahale ettiğini ileri sürerek, elatmanın önlenmesi,yıkım ve ecrimisil isteminde bulunmuştur.
Davalı, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, müdahale olgusunun sabit olduğu gerekçesiyle el atamanın önlenmesi ve yıkım davasının kabulüne; ecrimisil istemi yönünden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Karar, taraf vekillerince süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi . raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.
Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi, yıkım ve ecrimisil isteklerine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Davacı vekili; dava dilekçesiyle 79 ada 6 parsel sayılı taşınmazın yaklaşık 775 m²’lik bölümünü davalının ev ve bahçe olarak kullanmak suretiyle müdahale ettiğini ileri sürerek eldeki davayı açmıştır.
Her ne kadar, dava dilekçesinde davacı vekili davalının 79 ada 6 nolu parsele el attığını bildirmiş ise de, gerek idari tahkikatta ve gerekse davacı vekilinin göstermesine göre yapılan keşifte el atıldığı ileri sürülen taşınmazın 85 ada 3 nolu parsel olduğunun belirlendiği, uzman bilirkişinin rapor ve krokilerinde de bu parselle ilgili inceleme ve tespit yaptığı anlaşılmasına karşın dava dilekçesinde belirtilen 79 ada 6 nolu parsel esas alınarak hüküm kurulmuş olması isabetsizdir.
Bu durumda, mahkemece davacıya önel verilerek anılan hususun düzelttirilmesi ve bu yönde imkan tanınması, ondan sonra işin esası hakkında karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu üzere hüküm kurulması doğru değildir. Tarafların bu yöne ilişkin temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü HUMK"nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA , Bozma nedenine göre sair hususların şimdilik incelenmesine yer olmadığına, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 28.3.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.