Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2011/1756 Esas 2011/3446 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/1756
Karar No: 2011/3446

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2011/1756 Esas 2011/3446 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davacı, paydaşı olduğu taşınmaza davalının kaçak konut yapmak suretiyle müdahale ettiğini ileri sürerek elatmanın önlenmesi, yıkım ve ecrimisil isteklerinde bulundu. Davalı ise dava konusu taşınmaza gecekondu yapmadığını ve taşınmaz üzerinde işyeri olarak kullanmakta olduğunu belirterek davanın reddini savundu. Mahkeme, davalının taşınmazı kullanmasının haklı bir sebebe dayandığını ve elatmanın önlenmesi ile ecrimisil istemlerinin yerinde olmadığını kararlaştırdı. Yıkım istemine konu yapı ve müştemilatın önceki paydaşa ait olması nedeniyle davacının yıkım isteminin de hukuki yararının bulunmadığına karar verildi. Ancak, davacının talebi doğrultusunda elatmanın önlenmesi davasının kabul edilmesi ve belirlenecek ecrimisile hükmedilmesi gerektiği belirtilerek, kararın bozulmasına karar verildi. T.M.K. 691. madde, HUMK. 428. madde.
1. Hukuk Dairesi         2011/1756 E.  ,  2011/3446 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : ANKARA 8. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 09/11/2010
    NUMARASI : 2009/138-2010/397

    Taraflar arasında görülen davada;
    Davacı, kayden paydaşı olduğu 26585 ada 3 parsel sayılı taşınmaza davalının kaçak konut yapmak suretiyle müdahale ettiğini ileri sürüp, elatmanın önlenmesi, yıkım ve ecrimisil isteklerinde bulunmuştur.
    Davalı, dava konusu taşınmaza gecekondu yapmadığı gibi ikamet de etmediğini, ancak taşınmaz üzerinde  odun-kömür ardiyesi olarak kullanmakta olduğu işyerini eski malik A. Ö."den üç defa yazılı kira sözleşmeleriyle kiraladığını, kiracı sıfatının bulunduğunu belirterek, davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, davalının dava konusu taşınmazın önceki paydaşı A. Ö. ile yaptığı kira sözleşmesinin, kiralayan A.Ö.in payını sonradan satın alan davacıyı da bağlayacağı davalının kullanımının haklı nedene dayandığı, elatmanın önlenmesi ve ecrimisil istemlerinin yerinde olmadığı, yıkım istemine konu bina ve müştemilatın önceki paydaş  A.Ö. ait olması nedeniyle davacının yıkım isteminde de hukuki yararının bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar  verilmiştir.
    Karar, davacı vekili  tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi . . raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.
    Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi, yıkım ve ecrimisil isteklerine ilişkindir.
    Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
    Dosya içeriği ve toplanan delillerden; dava konusu 26585 ada 3 parsel sayılı taşınmazda, davacının dava dışı kişilerle birlikte kayden paydaş olduğu, davalının kayıttan ve mülkiyetten kaynaklanan bir hakkının bulunmadığı, ancak çekişmeli taşınmazın bir kısmını odun ve kömür ardiyesi olarak tasarruf ettiği anlaşılmaktadır.
    Öncelikle, davacının çekişmeli taşınmazı, üzerinde mevcut ve taşınmazın mütemmim cüzü olan yapılarla birlikte edindiği gibi, taşınmaz üzerindeki muhdesatların davalıya ait olmadığı belirlenmek ve benimsenmek suretiyle yıkım isteminin reddine karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Davacının bu yöne değinen temyiz itirazları yerinde değildir, reddine.
    Elatmanın önlenmesi ve ecrimisil istekleri bakımından ise, her nekadar davacının maliki evvellerinden Ayşe ile davalı arasında kira akdi mevcut ise de, bu kira sözleşmesi pay ve paydaş çoğunluğunu taşımadığından geçerli olduğunu söyleyebilme olanağı yoktur.(T.M.K. 691.md.) Davacının sonradan, kiraya verenin payını satın almış olmasının, baştan geçersiz olan bir işlemi hukuken geçerli hale getirmeyeceği de tartışmasızdır.
    O halde, elatmanın önlenmesi davasının kabulüne ve belirlenecek ecrimisile hükmedilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu üzere karar verilmiş olması doğru değildir.  
    Davacının, bu yönlere değinen temyiz itirazlarının kabulü ile, hükmün açıklanan nedenlerden ötürü HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine,  24.03.2011  tarihinde oybirliğiyle karar  verildi.


     

    Hemen Ara