Taraflar arasında görülen davada;
Davacı, birlikte paydaşı oldukları çekişme konusu taşınmazların tamamını davalının kullandığını ileri sürerek, elatmanın önlenmesi ve ecrimisil istemiştir.
Davalı, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Karar, davalı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi .. raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.
Dava, paydaşlar arasında elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteklerine ilişkindir.
Mahkemece,davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden; çekişmeye konu 21 parça taşınmazın paylı mülkiyet üzere olduğu, anılan taşınmazlarda, tarafların dava dışı kişilerle birlikte paydaş bulundukları, tüm paydaşları bağlayan harici bir taksim sözleşmesi ve özel bir parselasyon planı bulunmadığı, fiili kullanma biçiminin oluşmadığı gözetilerek, çekişmeye konu 1331 parsel sayılı taşınmaz dışında kalan kabul kapsamına alınan 15 parça taşınmaz yönünden, bu taşınmazları davalının kullandığı ve davacının yararlanmasına engel olduğu belirlenerek, davanın kabulüne karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Davalının, bu yöne ilişkin temyiz itirazları yerinde değildir. Reddine.
Davalının, çekişme konusu 1331 parsel sayılı taşınmaza ilişkin temyizine gelince; Mahkemeninde kabulünde olduğu gibi, taraflar arasındaki çekişmenin Türk Medeni Kanununun 688. ve takip eden maddelerinde ön görülen paylı mülkiyet hükümlerine göre çözüme kavuşturulacağı açıktır.
Bilindiği üzere, paylı mülkiyette taşınmazdan yararlanamıyan paydaş, engel olan öteki paydaş veya paydaşlardan payına vaki elatmanın önlenilmesini her zaman isteyebilir. Ancak, paylı mülkiyette yararlanmadan (intifadan) tümüyle men edilmeyen paydaşın, diğer paydaşın müdahalesinin önlenmesini ve ecrimisil isteyebilmesine yasal olarak olanak yoktur.O paydaşın, payına karşılık çekişmesiz olarak kullanabileceği bir kısım yer varsa açacağı elatmanın önlenilmesi ve ecrimisil davası dinlenmez.
Somut olayda; çekişmeli 1331 parsel sayılı taşınmazın 2655 m2 yüz ölçümünde olduğu, bunun, fen bilirkişinin 01.09.2010 tarihli rapor ve krokisinde A harfi ile gösterilen 300 m2"lik bölümünün davalı tarafından kullanıldığı, kalan kısmının ise ağaçlık olması sebebiyle kimsenin kullanımında bulunmadığı anlaşılmaktadır.
O halde, çekişme konusu 1331 parsel sayılı taşınmazda, davacının, payına karşılık çekişmesiz olarak kullanabileceği bir kısım yer bulunduğu gözetilerek, anılan parsel yönünden davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirmeyle bu parsel bakımından davanın kabul edilmiş olması doğru değildir.
Davalının, bu yöne değinen temyiz itirazı yerindedir.Kabulüyle, hükmün açıklanan nedenden ötürü HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 23.03.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.