Esas No: 2016/1590
Karar No: 2016/6863
Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2016/1590 Esas 2016/6863 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Dolandırıcılık suçundan sanığın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 157/1. maddesi gereğince 2 yıl 1 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına dair .... Asliye Ceza Mahkemesi"nin 27/09/2012 tarihli ve 2012/173 esas, 2012/402 sayılı karar aleyhine vaki temyiz istemi üzerine onama talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 19/06/2014 gün ve 2013/56523 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmiş, Dairemizin 16/02/2016 gün ve 2014/15037 Esas 2016/1684 sayılı kararıyla hükmün onanmasına karar verilmiştir
6352 sayılı Yargı Hizmetlerinin Etkinleştirilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına ve Basın Yoluyla İşlenen Suçlara İlişkin Dava ve Cezaların Ertelenmesi Hakkında Kanunun yürürlüğe girmesi üzerine anılan kanunun 99. maddesiyle değişik 5271 Sayılı CMK’nın 308. maddesi uyarınca Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığından yapılan itiraz üzerine
Dosya incelenerek gereği düşünüldü.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itiraz dilekçesinde ileri sürülen düşünce yerinde görüldüğünden KABULÜNE,
Dairemizin 16.02.2016 gün ve 2014/15037 esas, 2016/1684 karar sayı ile "sanık hakkında dolandırıcılık suçundan verilen mahkumiyet hükmünün onanmasına" ilişkin kararının KALDIRILMASINA,
Katılanın müdür olarak görev yaptığı .... bulunduğu esnada sabit telefonundan arayanın kendisini komiser ... olarak tanıtıp... çalışan .... isimli bir şahsın internet üzerinden kişilerin hesaplarını boşalttığını, operasyon yaptıklarını, kendisini savcı beyle görüştüreceklerini, kendi kullandığı .... numaralı GSM hattını istediklerini, numarayı verdikten kısa bir süre sonra .... numaralı GSM hattından arayan bir şahsın, operasyon yaptıklarını, Ziraat Bankasından 20.000 TL para çekmesini, kendi hesaplarından da para çekmesini, ...."ın internet üzerinden hesaplarını boşaltacağını, kendileri ile devamlı irtibatlı olmasını, telefonu hiç kapatmaması gerektiğini bildirdiğini arayan kişinin kendisini Harun savcı olarak tanıttığını, sanığın toplamda 26.022,00 TL parayı katılana kendi hesabına yatırttırdığı ve bu şekilde üzerine atılı suçu işlediğinin iddia edildiği olayda, gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde tespiti bakımından, katılanın telefon görüşmesi yaptığı kişinin sesini tanıyabileceğini söylediğinin anlaşılması karşısında, buna ilişkin mahkemece tespit yaptırılması, sanığın hesap hareketleri incelenerek, suç tarihini de kapsar şekilde ilgili hesaba para havalesi gönderen kişilerin dinlenilmesi, sanığın suç saatinde yapmış olduğu telefon görüşmelerine ilişkin kayıtların getirtilerek incelenmesi, sonucunu göre sanığın hukuki durumunun takdiri gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde mahkumiyet kararı verilmesi,
Kanuna aykırı olup, katılan vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca hükmün isteme uygun olarak BOZULMASINA, 29/06/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.