Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2011/1688 Esas 2011/3282 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/1688
Karar No: 2011/3282

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2011/1688 Esas 2011/3282 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2011/1688 E.  ,  2011/3282 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : İSTANBUL 3. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 25/11/2010
    NUMARASI : 2009/359-2010/412

    Taraflar arasında birleştirilerek görülen davada;   
        Davacı Cemaat Vakfı, mevhum muvazaalı kişiler üzerinde göstererek zilyet ve tasarruf ettikleri .ada, .sayılı taşınmazın Eşhası Hükmiye Cetvelleri ve 1936 yılı beyannamesinde bildirildiği halde kadastro tespitinin Cemaat Vakfı adına yapılması gerekirken  belediye adına tescil edildiğini, taşınmazın Kilise Vakfına ait olduğunu ileri sürerek davalı belediye adına olan tapu kaydının  iptali ile Kilise Vakfı adına tescilini istemiştir.
    Davalı Belediye, hak düşürücü sürenin dolduğunu ileri sürerek, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, bilirkişi raporlarına göre 28 parsel sayılı taşınmazın Ermeni mektebi odaları yeri niteliğinde olmak üzere ve tek taşınmaz halinde olduğu, 1945 yıllarında yapılan ilk tesis kadastro çalışmaları sırasınd.parselin yangın yeri , arsa vasfında Hazine adına, 28 parselin ise yangın yeri taksimat fazlası olarak arsa vasfı ile belediye adına tescil edildiği gerekçesiyle  davanın  kabulüne karar verilmiştir.
    Karar, davalı Belediye vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi .raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.
    Davacı Kumkapı M.A.E.Mektebi Kilisesi Vakfı, aslında vakfa ait taşınmazın 1946 yılında yapılan kadastro çalışmaları sırasında ikiye ifraz edilerek bir bölümünün . parsel altında dava dışı Hazine adına, kalan bölümünün ise .parsel olarak davalı Belediye adına tespit edildiğini ve tespitin 16.04.1945 tarihinde kesinleştiğini ve davalı Belediye adına tescil edildiği ileri sürülerek, iptal ve tescil isteğinde bulunmuştur.
    Mahkemece; davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Ancak 5304 Sayılı Yasanın Ek 1. maddesinin 2. fıkrasında; “…tapu kayıtlarında icareteyn veya mukataalı olduğuna dair Vakıf şerhi bulunan taşınmazlarda 12.maddenin 3. fıkra hükümlerinin uygulanmayacağı” böylece aslı vakıf malı olan taşınmazlar yönünden 10 yıllık hak düşürücü sürenin söz konusu olmayacağı; diğer bir deyişle herhangi bir süre gözetilmeksizin  iptal ve tescil davası açılabileceği öngörülmüş ise de sonradan 14/03/2009 tarihinde yürürlüğe giren 5841 sayılı Yasanın 2. maddesinin 3. fıkrası ile “Bu hüküm iddia ve taşınmazın niteliğine yahut Devlet veya diğer kamu tüzel kişileri dahil tarafların sıfatına bakılmaksızın uygulanır.”cümlesi eklenmiştir.
    Hal böyle olunca; mahkemece anılan Yasa hükümleri değerlendirilmek suretiyle bir karar verilmesi gerekirken yalnızca taşınmazın aslının vakıf olduğu görüşü ile davanın kabulüne karar verilmesi doğru değildir.
    Davalı yanın temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle hükmün açıklanan nedenden ötürü HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine,  21.03.2011  tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara