Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2011/2376 Esas 2011/3278 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/2376
Karar No: 2011/3278

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2011/2376 Esas 2011/3278 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Mahkeme, Arnavutköy Rum Ortodoks Taksiarhi Kilise Vakfı'nın dava konusu olan taşınmazda yapılan müdahaleleri önlemesi, yıkım ve geriye dönük 5 yıllık ecrimisil kararı verilmesi isteğini reddetti. Hazine tarafından yapılan müdahale talebi bakımından olumlu ve olumsuz bir karar verilmesi ve birleşen davada davalı konumunda bulunan Hazine'ye tebligat yapılarak savunma hakkı tanınması için kararın bozulması gerektiği belirtildi. Kararı bozan kanun maddesi, HUMK'nın 428. maddesi olarak belirtilmiştir.
1. Hukuk Dairesi         2011/2376 E.  ,  2011/3278 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : İSTANBUL 3. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 01/06/2010
    NUMARASI : 2010/11-2010/199

    Taraflar arasında görülen davada;
    Davacılar, dava konusu 96 ada, 1 parsel sayılı taşınmazda 5/8 pay maliki olduğunu, davalıların yapılaşmak suretiyle müdahale ettiğini ileri sürerek elatmanın önlenmesi, yıkım ve geriye dönük 5 yıllık ecrimisile karar verilmesini, birleşen davanın ise reddini istemişlerdir.
    Davalılar, f. ş.olmadıklarını, tapu tahsis belgesine dayalı olarak yapılaştıklarını belirterek davanın reddini savunmuş, birleşen temliken tescil ve muhdesat bedelinin ödenmesi isteğinde bulunmuştur.
    Mahkemece; tarafların karşılıklı feragat beyanı nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.
    Karar, ihbar olunan Hazine tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hâkimi . raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.
    Dava; çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi, yıkım ve ecrimisil, birleşen dava ise temliken tescil isteklerine ilişkindir.
    Mahkemece; karşılıklı feragat beyanı nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.
    Asıl davada Arnavutköy Rum Ortodoks Taksiarhi Kilise Vakfı, davalılar İ. ve Ş. Ç. aleyhine elatmanın önlenmesi, yıkım ve ecrimisil isteğinde bulunmuştur. Esasen Hazine sözüedilen asıl davada ihbar edilen konumunda iken 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 724. maddesine dayalı olarak İ.ve Ş.Ç. tarafından açılan 2007/356 esas sayılı birleşen davada ise davalı sıfatını taşımakta olup söz konusu dava eldeki müdahalenin men’i, yıkım ve ecrimisil istekli dava ile birleştirilmiş, aşamalarda da asıl davanın davacısı Vakıf ile davalı şahıslar karşılıklı feragat beyanında bulunmuşlardır.
    2005/298 Esas sayılı asıl dava dosyası bakımından Hazine yöntemine uygun dilekçe düzenleyerek davaya müdahale isteğinde bulunmuş, mahkemece bu istek konusunda olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemiştir.
    Öte yandan kısa karar gerekçeli karar çelişkisi nedeniyle mahkemece daha önce verilen karar bozulmuş, bozmadan sonra davalı Hazineye tebligat yapılmayarak savunma hakkı kısıtlanmıştır.
    Hal böyle olunca; mahkemece asıl davada hazine tarafından yapılan müdahale talebi bakımından olumlu ve olumsuz bir karar verilmesi , birleşen davada davalı konumunda bulunan hazineye tebligat yapılarak savunma hakkı tanınması için kararın bozulması gerekmektedir.
    Davalı Hazinenin, bu yöne değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle hükmün açıklanan nedenden ötürü HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine,   21.3.2011  tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

     

     

     

     

     

     

     

     


     

    Hemen Ara