Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2011/2182 Esas 2011/3258 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/2182
Karar No: 2011/3258

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2011/2182 Esas 2011/3258 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davacı, 160 ada 56 parsel sayılı taşınmazın kıyı kenar çizgisi içinde kaldığını ileri sürerek tapu iptali, terkin ve muhdesatın yıkımını istemiştir. Mahkeme, taşınmazın bir kısmının kıyı tarafında kaldığına karar vererek davanın kısmen kabulüne hükmetmiştir. Temyiz incelemesi sonucunda, yargılama giderleri ve avukatlık ücreti yönünden bir karar verilmeden hüküm kurulduğu belirlenmiştir. Bunun üzerine, davalının temyiz itirazı kabul edilerek karar bozulmuştur. 6099 Sayılı Kanunun 16. ve 17. maddeleri, kadastro işlemiyle oluşan tespit ve kayıtların iptali için davalı aleyhine yargılama giderine hükmedilemeyeceğini ve yargılama giderlerinden sayılan avukatlık ücreti açısından bir karar verilmesi gerektiğini hüküm altına almıştır.
1. Hukuk Dairesi         2011/2182 E.  ,  2011/3258 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : MARMARİS 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 27/10/2010
    NUMARASI : 2009/239-2010/498

    Taraflar arasında görülen davada;
    Davacı, dava konusu 160 ada 56 parsel sayılı taşınmazın yaklaşık 418,85 m²’lik bölümünün kıyı kenar çizgisi içinde kaldığını ileri sürerek, tapu iptali ve terkin ile varsa muhdesatın yıkımı isteğinde bulunmuştur
    Davalı, davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, dava konusu taşınmazın bir kısmının belirlenen kıyı kenar çizgisine göre kıyı tarafında kaldığının anlaşıldığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Karar, taraflarca süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi .raporu okundu. Düşüncesi alındı. Dosya incelendi. Gereği görüşülüp, düşünüldü.  
    Dava, 3621 Sayılı Yasadan kaynaklanan tapu iptali ve taşınmazın sicil kaydının kütükten terkini ile mevcudiyetinin saptanması halinde muhdesatın yıkımı isteğine ilişkindir.
    Mahkemece, davanın kısmen  kabulüne karar  verilmiştir.
    Dosya içeriği ve toplanan delillerden; çekişme konusu taşınmazın kadastro  tespitinin 27.9.1994 tarihinde kesinleştiği, eldeki davanın ise 30.7.2003 tarihinde açıldığı anlaşılmaktadır. Buna göre, 3402 Sayılı Yasanın 12/3.maddesinde öngörülen  hak düşürücü sürenin dava tarihine göre geçmediği ve mahkemece 28.11.1997 tarih 5/3 Sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca belirlenen kıyı kenar çizgisine göre  kabul kapsamına alınan  bölümün kıyıda kaldığı saptanarak ve taşınmazın üzerinde  yıkılması gereken herhangi bir muhdesatın bulunmadığı belirlenmek suretiyle yazılı olduğu üzere  karar  verilmiş olmasında  bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Buna göre, davacı Hazinenin tüm, davalının öteki temyiz  itirazları  yerinde değildir, reddine.
    Ancak, karardan sonra 19.1.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 Sayılı Yasanın 16.maddesi ile 3402  Sayılı Yasanın 36.maddesine getirilen ilave 36/A maddesinde; "kadastro işlemiyle oluşan tespit ve kayıtların iptali için Devlet  veya diğer kamu kurum  ve kuruluşları tarafından kayıt lehtarına karşı  kadastro mahkemeleri ile genel mahkemelerde açılan davalarda davalı aleyhine vekalet  ücreti dahil yargılama giderine hükmedilemez" şeklinde yasal düzenleme yapılmış, keza; 17.maddesiyle de davalı tarafın sorumlu tutulmaması süreci uzatılarak infaz edilmemiş karar için de geçerli olduğu hükmü öngörülmüştür. Bu düzenlemelerin, eldeki davada da gözetilmesi gerekeceği tartışmasızdır.
    O  halde, mahkemece yukarıda değinilen yasal  düzenlemeler gözetilerek, yargılama giderleri ve 29.5.1957 tarih 4/16 Sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı gereğince yargılama giderlerinden sayılan avukatlık ücreti yönünden  bir  karar  verilmek  üzere karar  bozulmalıdır.
    Öyleyse, davalının değinilen temyiz itirazının kabulü ile hükmün açıklanan  nedenlerden ötürü HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine,   21.03.2011  tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

     

     

     

     

     


     

    Hemen Ara