Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2011/2772 Esas 2011/3256 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/2772
Karar No: 2011/3256

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2011/2772 Esas 2011/3256 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2011/2772 E.  ,  2011/3256 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : KÜÇÜKÇEKMECE 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 19/10/2010
    NUMARASI : 2010/287-2010/590

    Taraflar arasında görülen davada;
    Davacı, kayden maliki olduğu çekişme konusu dubleks meskeni eski eşi olan davalının haksız olarak kullandığını ileri sürerek, elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteğinde bulunmuştur.
    Davalı, davanın reddini savunmuştur.
    Davalı Belediye, davaya yanıt vermemiştir.
    Davanın reddine ilişkin kararın Dairece; davalının dava konusu taşınmaza müdahale ettiğinin kabulü gerektiği ve taşınmazın belirlenen değeri üzerinden harç alınması zorunluluğuna değinilerek bozulması üzerine, bozmaya uyularak tamamlanan soruşturma sonucunda davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Karar, davalı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi C.. raporu okundu. Düşüncesi alındı. Dosya incelendi. Gereği görüşülüp, düşünüldü. 
    Dava, elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteğine ilişkindir.
    Mahkemece, davanın kabulüne karar  verilmiştir.
    Dosya içeriği ve toplanan delillere göre; kayden davacıya ait 6 numaralı bağımsız bölümün, haklı neden olmaksızın davalı eski eş tarafından kullanıldığı saptanarak elatmanın önlenmesi isteğinin kabulüne karar verilmiş olmasında bir  isabetsizlik yoktur. Bu yöne değinen davalının temyiz itirazı  yerinde  değildir, reddine.
    Ne varki, hak sahibinin kötü niyetli zilyetten isteyebileceği bir  bedel niteliğinde bulunan ecrimisil, diğer  bir  deyişle  işgal tazminatı yönünden mahkemece dava tarihinden geriye doğru 5 yıllık belirlenen ecrimisil miktarına hükmedildiği anlaşılmaktadır.
    Oysa, somut olayda; davacı ve davalının önceden evli bulundukları, 1997 yılında açılan dava sonucunda boşandıkları, 1992 yılında davacı adına kayıtlanan dava konusu taşınmazda tarafların ortak çocuğuyla birlikte davalının yaşadığı, davacının eldeki davada; taşınmazı 1997 yılından bu yana kullanan davalıya, kullanım  yönünden rıza göstermediğini ileri sürmüş ise de, eldeki davanın 19.12.2005 tarihinde açıldığı dava öncesinde davalıya gönderilen ihtarnamenin ise 05.10.2005 tarihinde tebliğ edildiği bu tarih  öncesinde davalı kullanımına karşı çıkıldığına ilişkin ididanın ispat edilmediği anlaşılmaktadır.
    Bu durumda, davalının ihtarname tebliğ tarihine kadar taşınmazı davacının izni ile kullandığı ve ihtarname tebliğ edilmekle muvafakatın geri alındığı kabul edilmelidir. Öyleyse, ihtarname tebliği öncesindeki  dönemden  ötürü davalının ecrimisilden sorumlu tutulmasına da olanak  yoktur.
    Hal böyle olunca, ihtarname tebliğ tarihi ile dava tarihi arasındaki süreç için belirlenecek ecrimisilin hüküm altına alınması fazla isteğin ise reddedilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir.
    Davalının, temyiz itirazları değinilen yön  itibariyle yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedene hasren HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine,   21.03.2011  tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

     

     

     

    Hemen Ara