Taraflar arasında görülen davada;
Davacı, yeğeni olan davalının müteveffa annesini kandırarak 1010 parsel sayılı taşınmazın 1/2 payını temellük ettiğini, miras bırakanın sağlığında açmış olduğu tapu iptal tescil davasında hukuki ehliyete sahip olmadığının belirlendiğini, miras bırakanın bu davadan feragat ettiğini ileri sürerek 1/2 payın adına tescili isteğinde bulunmuştur.
Davalı, satışın gerçek olduğunu, miras bırakanın şuur ve iradesinin alınan doktor raporu ile yerinde olduğunun tespit edildiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece,1010 nolu parselin 1/2 payının davacıya ait olduğu gerekçesiyle tapunun iptal ve tesciline karar verilmiştir.
Karar, davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi . .raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.
Dava ehliyetsizlik ve hile hukuksal nedenlerine dayalı pay oranında tapu iptal tescil isteğine ilişkindir.
Mahkemece davacının payı oranında tapunun iptal ve tesciline karar verilmiştir.
Dosya içeriğinden, toplanan delillerden; dava konusu 1010 parsel sayılı taşınmaz davacının miras bırakanı Fatma’ya ait iken 26.08.2003 tarihli akitle 1000 TL bedelle torunu olan davalıya satış suretiyle temlik edildiği anlaşılmaktadır.
İddianın ileri sürülüş biçimi ve içeriğinden davacının ehliyetsizlik ve hile hukuksal nedenlerine dayalı olarak miras payı oranında istekte bulunduğu anlaşılmaktadır. Miras bırakanın ölüm tarihine göre terekesi el birliği mülkiyetine tabidir. Davacı dışında bir mirasçının daha olduğu dosya kapsamı ile sabittir. Terekeye karşı yapılan ve mülkiyetten kaynaklanan haksız fiil niteliğindeki muris muvazaası ve elatmanın önlenmesi gibi davalar dışında ehliyetsizlik, vekalet görevinin kötüye kullanılması hile vs. gibi davalarda terekeyi temsil eden tüm mirasçıların bir arada hareket ederek davayı birlikte açmaları, ayrıca mirasçılardan birisinin terekeye iade istekli dava açması halinde de tüm mirasçıların muvafakatlarının sağlanması, aksi takdirde terekenin atanacak temsilci marifetiyle davada temsil edilmesi ve davanın bu şekilde yürütülmesi gerektiği tartışmasızdır. (TMK 640 md.)
Somut olayda, davacı tarafından ehliyetsizlik ve hile hukuki nedenlerine dayalı olarak pay oranında açılan davanın dinlenme olanağının olduğu söylenemez.
Hal böyle olunca, davanın reddine karar verilmesi gerekirken işin esasına girilerek miras payı oranında tapunun iptal ve tesciline karar verilmiş olması doğru değildir.
Davalının, temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle hükmün açıklanan nedenlerle HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 17.3.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.