Nitelikli dolandırıcılık - dolandırıcılık - resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2016/1083 Esas 2016/6797 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
15. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/1083
Karar No: 2016/6797
Karar Tarihi: 28.06.2016

Nitelikli dolandırıcılık - dolandırıcılık - resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2016/1083 Esas 2016/6797 Karar Sayılı İlamı

15. Ceza Dairesi         2016/1083 E.  ,  2016/6797 K.
"İçtihat Metni"


MAHKEMESİ : ... Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik

Nitelikli dolandırıcılık, dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından sanıkların mahkumiyetine ilişkin hükümler, o yer Cumhuriyet savcısı, sanık ..... ve sanık .... ile müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Birlikte hareket eden sanıkların, katılanların tarlalarındaki karpuzları satın almak için pazarlık yaptıkları, katılan ...."un karpuzları için 7.000,00 TL"ye, katılan ....."ın karpuzları için 3.000,00 TL"ye, ... oğlu ....."un karpuzları için 13.500,00 TL"ye anlaştıkları, borçlarına karşılık suça konu Türkiye Finansbank Merkez şubesine ait 07/08/2007 keşide tarihli 19.250,00 TL bedelli keşidecisi ... olan çeki verdikleri, çekin bankaya ibrazında sahte olduğunun anlaşıldığı iddia edilen olayda;
A-Resmi belgede sahtecilik suçundan kurulan hükümlerin incelenmesinde;
Bozmaya uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanık ....."in bir nedene dayanmayan, sanık ..... müdafiinin ise müvekkilinin suça iştirakinin şüphede kaldığına ve lehe hükümlerin uygulanmadığına ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle, hükümlerin ONANMASINA,
B-Nitelikli dolandırıcılık ve dolandırıcılık suçlarından kurulan hükümlerin incelenmesinde;
Bozmaya uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, o yer Cumhuriyet savcısının .... oğlu ..."a yönelik eylem nedeniyle zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerektiğine, sanık ....."in bir nedene dayanmayan, sanık ..... müdafiinin ise müvekkilinin suça iştirakinin şüphede kaldığına ve lehe hükümlerin uygulanmadığına ilişkin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1- Ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 20.01.2004 gün ve 2003/8-313, 2004/6 sayılı, 30.5.2006 gün ve 2005/7-173, 2006/145 sayılı kararları ve benzer kararlarında açıklandığı üzere; hükmün konusu, iddianamede yasal öğeleri gösterilen suç, sanık ve fiile ilişkin olup, bir olayın açıklanması sırasında başka bir fiilden bahsedilmesi o konuda da dava açıldığı anlamına gelmeyeceği, iddianamede dava konusu yapılan fiilin bir başka olaya dayalı olmadan bağımsız olarak açıklanıp belirtilmesinin gerektiği, aksine uygulamanın hangi eylemden dolayı dava açıldığı ve hangi iddiaya karşı savunma yapılacağı hususunda karışıklığa neden olacağı, iddianame içeriği ve sevk maddelerine göre sanıklar hakkında "resmi belgede sahtecilik" suçu ile birlikte, iddianamenin baş kısmında isimleri yazılı şikayetçiler ....., ... Oğlu ..... ve ....."a karşı gerçekleştirilen eylemler nedeniyle "dolandırıcılık" suçundan kamu davası açıldığı, katılan ... Oğlu ......"a karşı gerçekleştirilen eylem nedeniyle "dolandırıcılık" suçundan kamu davası açılmamış olduğu, bu anılan kişiye karşı işlenen eylem nedeniyle usulen kamu davasının açılması sağlanmadan ek savunma hakkı verilmekle yetinmek suretiyle, davaya konu edilmeyen bir eylemden dolayı yargılama yapılması ve açılmayan davadan hüküm kurulması suretiyle 5271 sayılı CMK"nın 225. maddesine aykırı davranılması,
2- Yargıtay bozma ilamına uyulduktan sonra, katılanlara karşı gerçekleştirilen eylemlerin TCK"daki karşılığı olan maddeler doğru olarak uygulanıp, sonuç cezalar kazanılmış hak gözetilerek belirlenmesi gerekirken, sanıkların temyizi üzerine bozulan önceki hüküm ile belirlenmiş olan cezadan daha ağır bir cezaya hükmolunamayacağı gözetilmeden yazılı biçimde hüküm kurulması,
Kanuna aykırı olup, o yer Cumhuriyet savcısı, sanık .... ve sanık ..... ile müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA, 28/06/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.






Hemen Ara