Taraflar arasında görülen davada;
Davacı, kayden maliki olduğu 152 (yenileme ile 101 ada 499) parsel sayılı taşınmaza komşu 151 (yenileme ile 101 ada 498) parselden davalının yol olarak kullanmak suretiyle müdahale ettiğini, çakıl taşı döşeyip sınıra çektiği tel avlayı kaldırarak sınır ihlali yaptığını, müdahale nedeniyle tarımsal faaliyet yapmasına engel olunduğunu ileri sürerek, elatmanın önlenmesine ve 5.000,00.-TL zararın tazminine karar verilmesini istemiştir
Davalı, dava konusu taşınmaza müdahalesi olmadığını, yolu o bölgede taşınmazı olan herkesin kullandığını belirtip davanın reddini savunmuştur.
Davanın reddine ilişkin olarak verilen karar, Dairece; “ dosya kapsamından taşınmazlar arasında bulunan tel çitin davalı tarafından söküldüğü kanıtlanamamıştır. Bu durumda, tel çitin kaldırılmasından kaynaklanan zararın tazminine ilişkin istemin reddedilmesinde bir isabetsizlik yoktur. Açıklanan nedenle davacının bu hususa yönelik temyiz itirazları yerinde değildir. Reddine. Ancak mahallinde yapılan keşif ve bilirkişi raporları ile tanık beyanlarından; çekişmeli taşınmazın bir bölümüne davalı ve dava dışı kişilerce yol olarak tasarruf edilmek suretiyle haksız elatıldığı sabittir. Bu durum, kayıt maliki davacının anılan yerdeki mülkiyet hakkından kaynaklanan tasarruf hakkına engel olunması anlamını taşır. Esasen bu husus mahkemenin de kabulündedir. Bilindiği üzere; elatmanın önlenmesi istekli davaların konusunu haksız eyleme dayalı tasarrufların oluşturduğu kuşkusuzdur. Eylem kimin tarafından yapılırsa, davanın ona yönelik olarak açılması ve sonucundan onun sorumlu tutulması asıldır. Taşınmazın bir başkası tarafından da tasarruf edilmesi ya da kullanıma sunulması o yeri haklı ve geçerli nedene dayalı olmaksızın tasarruf edenin sorumluluğunu ortadan kaldırmaz. Hal böyle olunca; davacının taşınmazına davalının yol olarak kullanma biçimindeki elatmasının önlenmesine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile bu isteğin reddine karar verilmesi doğru değildir” gerekçesiyle bozulması üzerine bozmaya uyularak mahkemece, davanın (kısmen) kabulüne karar verilmiştir.
Karar, davalı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla, Tetkik Hakimi . . raporu okundu. Düşüncesi alındı. Dosya incelendi. Gereği görüşülüp, düşünüldü.
Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve tazminat isteklerine ilişkin olup, hükmüne uyulan bozma ilamı doğrultusunda işlem yapılarak yazılı olduğu üzere hüküm tesis edilmesinde bir isabetsizlik yoktur. Davalının bu yöne ilişkin temyiz itirazları yerinde değildir. Reddine.
Ancak, davada elatmanın önlenmesi ve tazminat talep edildiğine ve tazminat isteği bakımından önceki ret kararı kesinleştiğinden bahisle bir karar verilmediğine ve davanın elatmanın önlenmesi isteği bakımından kabulüne karar verildiği gözetilerek harcın kabul edilen dava değeri dikkate alınarak hüküm altına alınması gerekirken yanılgılı değerlendirme ile fazla miktarda harca karar verilmesi doğru olmadığı gibi, yargılama giderlerinin de davanın kabul ve ret oranına göre hüküm altına alınmamış olması da isabetsizdir.
Davalının, bu yöne ilişkin temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerle HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 17.3.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.