MAHKEMESİ : ... Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık, kamu malına zarar verme

Mala zarar verme suçundan sanık ....."in beraatine, hırsızlık suçundan suça sürüklenen çocuğun mahkumiyetine ilişkin hükümler suça sürüklenen çocuk müdafii ve katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
1-Sanık ..... hakkında mala zarar verme suçundan kurulan beraat hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Sanığın, yanında bulunan suça sürüklenen çocuk ..... ile birlikte Muttalip Caddesi üzerinde bulunan Muttalip Köprüsüne giderek köprünün korkuluğundaki süsleme demirlerinden iki adedini keserle yerinden sökerek çaldıkları sırada, zorunlu olarak kesilmesi suretiyle, çalınmak istenen malın aynına zarar verildiği anlaşılan olayda, hırsızlık suçu dışında ayrıca mala zarar verme suçunun oluşmayacağına yönelik mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Bozmaya uyularak, yapılan yargılama sonunda, yüklenen suçun yasal unsurlarının oluşmadığı gerekçe gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, katılan vekilinin beraat kararının kanuna aykırı olduğuna ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle, beraate ilişkin hükmün ONANMASINA,
2-Suça sürüklenen çocuk ..... hakkında hırsızlık suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Suç tarihinde 15- 18 yaş grubunda olan suça sürüklenen çocuğun eylemine uyan 5237 sayılı TCK"nın 142/1-a maddesindeki hırsızlık suçu için öngörülen cezanın türü ve üst sınırına göre, 27/01/2008 olan suç tarihinden temyiz inceleme gününe kadar 5237 sayılı TCK’nın 66/1-e ve 66/2 maddelerinde öngörülen 8 yıllık zamanaşımının dolduğu anlaşıldığından; 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’ un 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA; ancak bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden aynı kanunun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak 5271 sayılı CMK’un 223/8. maddesi gereğince suça sürüklenen çocuk hakkında açılan kamu davasının zamanaşımı nedeniyle DÜŞMESİNE, 27/06/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.