Taraflar arasında görülen davada;
Davacı, kayden paydaşı olduğu 382 ada 1 parsel sayılı taşınmaza davalı şirketin enerji nakil hattı geçirmek suretiyle müdahale ettiğini ileri sürerek, elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteğinde bulunmuştur.
Davalı husumet itirazında bulunarak davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.
Karar, davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi .raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.
Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteğine ilişkindir.
Mahkemece, davanın husumetten reddine karar verilmiştir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden; davacının paydaş olduğu çekişme konusu 382 ada 1 parsel sayılı taşınmaza, davalı şirketin enerji nakil hattı geçirmek suretiyle müdahale ettiğini ileri sürerek eldeki davayı açtığı, mahkemece çekişmeli hattın dava dışı şirketler tarafından kullanıldığı davalı şirkete husumet yöneltilemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.
Bilindiği üzere, çaplı taşınmaza elatmanın önlenilmesi davalarında öncelikle çap kaydının ya da kayıtlarının getirtilerek tarafların tüm delilleri toplanılmalı, dosya keşife hazır hale geldikten sonra yapılacak uygulamada çekişmeli yer ile yanların ellerinde bulunan kısımların sınırları tarafların ortak beyanlarına göre açıklığa kavuşturulmalı, gerektiğinde bu yön taşınmaz başında dinlenecek yerel bilirkişi ve tanık sözleri ile kuşkuya yer bırakmayacak biçimde saptanmalıdır. Daha sonra belirlenen bu durum göz önünde tutularak hazır bulundurulan kadastro fen memuru veya mühendisi sıfat ve yeteneğini taşıyan uzman bilirkişi veya bilirkişilere kadastro sırasında konan nirengi noktalarından, bunlar yoksa hem paftada hem arazide mevcut sabit noktalardan yararlanılarak takometrik aletlerle kadastral yöntemlere uygun biçimde ölçüm yaptırılmalı; bilirkişilerden uygulamayı yansıtan, infazı sağlamaya yeterli ve özellikle davacı tarafın taşınmazına bir tecavüzün bulunup bulunmadığını varsa miktarını açıkça gösteren kroki ve rapor alınmalıdır.
Somut olayda, mahkemece mahallinde keşif yapılarak taşınmaza fiilen elatma olgusu bulunup bulunmadığı ve varsa müdahalenin kim ve kimler tarafından gerçekleştirildiği belirlenmeden davalı savunmasına değer verilerek sonuca gidildiği görülmüştür.
Hal böyle olunca, yukarıda değinilen ilkeler doğrultusunda gerekli araştırmaların yapılması, çekişmeli taşınmazdaki enerji hattının kim veya kimler tarafından kullanıldığının mahallinde duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirlenmesi, davalı savunmasında bildirilen şirket ile davalı şirket arasında bir bağ bulunup bulunmadığın saptanması, hâsıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken eksik soruşturma ile yetinilerek hüküm kurulmuş olması doğru değildir.
Davacının, bu yönlere değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 10.03.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.