Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2011/930 Esas 2011/2695 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/930
Karar No: 2011/2695
Karar Tarihi: 09.3.2011

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2011/930 Esas 2011/2695 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davacı Hazine, kendisine ait olan kadastral parsellere yapılan imar uygulamalarının idari yargı yerinde iptal edildiğini ve eski haline iade edilmesini talep etmiştir. Davalılar ise davanın reddini savunmuşlardır. Mahkeme, taşınmazın davacı adına eski hale ihyasının mümkün olmadığı gerekçesiyle davalı Seyhan Belediye Başkanlığı hakkında dava açılmamasına karar vermiştir. Ancak, sicil kayıtlarının illetini teşkil eden idari işlemin idari yargı yerinde iptal edilerek kaydın dayanaksız hale geldiği ve sicilin yolsuz tescil durumuna düştüğü belirlenmiş olup, ihdasen oluşan dava konusu parsel kapsamında kalan yer yönünden davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği belirtilmiştir. Kararı bozma sebebi olarak HUMK'nın 428. maddesi gösterilmiştir.
Kanun maddeleri: HUMK'nın 428. maddesi.
1. Hukuk Dairesi         2011/930 E.  ,  2011/2695 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : ADANA 5. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 13/05/2010
    NUMARASI : 2008/308-2010/317


    Taraflar arasında görülen davada;
    Davacı Hazine, adına kayıtlı 1051 (79) sayılı kadastral parselin önce Seyhan Belediyesinin 37 nolu imar düzenleme bölgesinde daha sonra da Adana Büyükşehir Belediyesinin Encümen kararları ile imar uygulamasına tabi tutulduğunu, her iki Encümen kararının da idare mahkemesince iptal edildiğini ileri sürüp, kadastral parsele isabet eden kısmının tespiti ile Hazine adına tescili suretiyle eski hale iadesinin sağlanması, olmazsa tazminat  istemiştir.
    Davalı Seyhan Belediye Başkanlığı ve Adana Büyükşehir Belediye Başkanlığı ve dahili davalı Çukurova Belediye  Başkanlığı, davanın reddini savunmuşlardır.
    Mahkemece, imar  planı gereği park, orman ve yol alanının devletin hüküm ve tasarrufu  altındaki yerlerden olup davacı adına eski hale ihyasının mümkün olmadığı, davacı Hazineye aynı miktar yer ve hisse verilmekle davacının herhangi bir kaybının olmadığının anlaşıldığı gerekçesiyle davalı Seyhan Belediye  Başkanlığı hakkındaki davada hüküm kurulmasına yer olmadığına, diğer  davalılar hakkında açılan davanın reddine karar  verilmiştir.
    Karar, davacı vekili  tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi  . . raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.
    Dava, kadastral parselin ihyasi isteğine ilişkindir.
    Mahkemece, davanın reddine karar  verilmiştir.
    Dosya içeriği ve toplanan delillerden;  çekişme konusu  taşınmazın öncesinde ihdasen Hazine adına tescil edildiği ve Seyhan Belediyesince başka bir çok parselle birlikte 37 nolu imar düzenlemesine tabi tutulduğu, bu imar  uygulamasının idari yargı yerinde iptal edilmesi üzerine bilahare davalı Adana Büyükşehir Belediyesi tarafından yapılan ikinci imar düzenlemesinin de idari yargı yerinde iptal edildiği, taşınmazın yargılama sırasında yeni kurulan Çukurova Belediyesi sınırları içinde kalması üzerine anılan belediyenin de davaya dahil edildiği anlaşılmaktadır.
    Davacı Hazine, eldeki davada çekişmeli taşınmazda yapılan imar uygulamalarının iptal edildiğini, sicilin dayanaksız hale geldiğini ileri sürerek, kadastral parselin ihyasını istemiştir.
    Mahkemece, çekişmeli taşınmazın davalı Seyhan Belediyesi sınırları içerisinde kalmadığı ve anılan belediyenin bu nedenle de taraf sıfatının bulunmadığı gözetilerek davalı Seyhan Belediyesi yönünden hüküm kurulmasına yer  olmadığına biçiminde karar  verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur.
    Ancak, diğer  istekler yönünden de davanın reddine karar  verilmiş ise de; sicil kayıtlarının illetini teşkil eden idari işlemin idari yargı yerinde iptal edilerek kaydın dayanaksız hale geldiği ve sicilin yolsuz tescil durumuna düştüğü belirlenmiş olup, ihdasen oluşan dava konusu parsel kapsamında kalan yer yönünden davanın kabulüne  karar  verilmesi gerekeceği kuşkusuzdur.
    Hal böyle olunca, imar işlemlerinin idari yargı yerinde görülüp kesinleşen davalar ile iptal edildiği ve sicilin dayanağının kalmadığı gözetilerek davanın kabulüne karar  verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu üzere  karar  verilmiş olması isabetsizdir.
    Davacı Hazinenin, temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 09.3.2011 tarihinde oybirliğiyle karar  verildi.

     

     


     

    Hemen Ara