Taraflar arasında görülen davada;
Davacı Hazine, adına kayıtlı 1051 (79) sayılı kadastral parselin önce Seyhan Belediyesinin 37 nolu imar düzenleme bölgesinde daha sonra da Adana Büyükşehir Belediyesinin Encümen kararları ile imar uygulamasına tabi tutulduğunu, her iki Encümen kararının da idare mahkemesince iptal edildiğini ileri sürüp, kadastral parsele isabet eden kısmının tespiti ile Hazine adına tescili suretiyle eski hale iadesinin sağlanması, olmazsa tazminat istemiştir.
Davalı Seyhan Belediye Başkanlığı ve Adana Büyükşehir Belediye Başkanlığı ve dahili davalı Çukurova Belediye Başkanlığı, davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, imar planı gereği park, orman ve yol alanının devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olup davacı adına eski hale ihyasının mümkün olmadığı, davacı Hazineye aynı miktar yer ve hisse verilmekle davacının herhangi bir kaybının olmadığının anlaşıldığı gerekçesiyle davalı Seyhan Belediye Başkanlığı hakkındaki davada hüküm kurulmasına yer olmadığına, diğer davalılar hakkında açılan davanın reddine karar verilmiştir.
Karar, davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi . . raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.
Dava, kadastral parselin ihyasi isteğine ilişkindir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden; çekişme konusu taşınmazın öncesinde ihdasen Hazine adına tescil edildiği ve Seyhan Belediyesince başka bir çok parselle birlikte 37 nolu imar düzenlemesine tabi tutulduğu, bu imar uygulamasının idari yargı yerinde iptal edilmesi üzerine bilahare davalı Adana Büyükşehir Belediyesi tarafından yapılan ikinci imar düzenlemesinin de idari yargı yerinde iptal edildiği, taşınmazın yargılama sırasında yeni kurulan Çukurova Belediyesi sınırları içinde kalması üzerine anılan belediyenin de davaya dahil edildiği anlaşılmaktadır.
Davacı Hazine, eldeki davada çekişmeli taşınmazda yapılan imar uygulamalarının iptal edildiğini, sicilin dayanaksız hale geldiğini ileri sürerek, kadastral parselin ihyasını istemiştir.
Mahkemece, çekişmeli taşınmazın davalı Seyhan Belediyesi sınırları içerisinde kalmadığı ve anılan belediyenin bu nedenle de taraf sıfatının bulunmadığı gözetilerek davalı Seyhan Belediyesi yönünden hüküm kurulmasına yer olmadığına biçiminde karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur.
Ancak, diğer istekler yönünden de davanın reddine karar verilmiş ise de; sicil kayıtlarının illetini teşkil eden idari işlemin idari yargı yerinde iptal edilerek kaydın dayanaksız hale geldiği ve sicilin yolsuz tescil durumuna düştüğü belirlenmiş olup, ihdasen oluşan dava konusu parsel kapsamında kalan yer yönünden davanın kabulüne karar verilmesi gerekeceği kuşkusuzdur.
Hal böyle olunca, imar işlemlerinin idari yargı yerinde görülüp kesinleşen davalar ile iptal edildiği ve sicilin dayanağının kalmadığı gözetilerek davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu üzere karar verilmiş olması isabetsizdir.
Davacı Hazinenin, temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 09.3.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.