Taraflar arasında görülen davada;
Davacı, kat irtifakı kurulu 6 bağımsız bölüm numaralı dubleks meskenin kendisine, 5, 12 ve 13 bağımsız bölüm numaralı dubleks meskenlerin ise davalı adına kayıtlı olduğunu, davalının yasal mevzuata ve yönetim planına aykırı olarak sözkonusu bağımsız bölümlerini tasdikli projeye aykırı olarak büyük inşa ederek ve eklentiler yaparak ortak yerlere elattığı gibi, binalarının dış görüntüsünü bozacak şekilde imalatlar yaptığını ileri sürerek, elatmanın önlenmesi ve yıkım isteğinde bulunmuştur.
Davalı, davanın reddini savunmuş, karşı davası ile de; davacının 6 bağımsız bölüm numaralı meskeninde tasdikli projeye ve yönetim planına aykırı inşaat yaptığını ileri sürerek davacının elatmasının önlenmesi ve yıkım isteğinde bulunmuş, Bodrum Sulh Hukuk Mahkemesince yapılan yargılama sonunda davacı- karşı davalı tarafından açılan davanın görev yönünden reddine, davalı- karşı davacı tarafından açılan davanın ise yenileninceye kadar HUMK"un 409. maddesi gereğince işlemden kaldırılmasına ve dosyadan tefrikine karar verilmiş, verilen karar temyiz edilmeksizin kesinleşmiştir.
Mahkemece, komşuluk hukuku yönünden davalının herhangi bir tecavüzünün bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
Karar, davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi .raporu okundu. Düşüncesi alındı. Dosya incelendi. Gereği görüşülüp, düşünüldü.
Dava, kat irtifakı kurulmuş taşınmazda ortak alana elatmanın önlenmesi ve yıkım isteklerine ilişkindir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden; davacının 6 nolu bağımsız bölümün maliki davalının ise 5, 12 ve 13 nolu bağımsız bölümlerin maliki olduğu, davacının davalının bağımsız bölümlerini tasdikli projeye aykırı olarak büyük inşa ederek ve eklentiler yaparak ortak yerlere elattığı,bunun yanısıra binaların dış görüntüsünü bozacak şekilde imalatlar yaptığını ileri sürülerek eldeki davayı açtığı anlaşılmaktadır.
Bilindiği üzere; kat irtifakı ve kat irtifak sahibi 634 Sayılı Yasanın 2/C. maddesinde açıkça tanımlanmış ve buna göre " Bir arsa üzerinde ileride kat mülkiyetine konu olmak üzere yapılacak veya yapılmakta olan bir veya birden çok yapının bağımsız bölümleri için o arsanın maliki veya ortak malikleri tarafından bu kanun hükümlerine göre kurulan irtifak hakkına kat irtifakı, bu hakka sahip olanlara da kat irtifak sahibi denileceği " hüküm altına alınmış, sonraki maddelerde de kat irtifakının kurulması, kat irtifak sahiplerinin hakları ile borçlarına ilişkin hususlar düzenlenmiştir. Yine aynı kanunun Görevli mahkeme başlığını taşıyan Ek 1. maddesinde aynen " Bu kanunun uygulanmasından doğacak her türlü anlaşmazlık Sulh Hukuk Mahkemelerinde çözümlenir " hükmüne yer vermiştir.
Somut olaya gelince; dosya arasına alınan tapu kayıtları, yönetim planı içeriği ve bilirkişi raporlarına göre, taşınmazın projesinin Turgutreis Belediyesince 27.05.1993 tarihinde onaylanarak kat irtifakı kurulduğu anlaşılmaktadır.
Öyleyse, taraflar arasındaki çekişmenin çözümünde görevli olan mahkemenin Sulh Hukuk Mahkemesi olduğu gözetilerek görevsizlik kararı verilmesi gerekirken bu husus gözardı edilerek işin esası bakımından yazılı olduğu üzere karar verilmiş olması doğru değildir.
Davacı vekilinin temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerle HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine,09.03.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.