15. Ceza Dairesi 2016/100 E. , 2016/6621 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık
Sanıkların nitelikli dolandırıcılık suçundan beraatlerine ilişkin hükümler, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü,
Önceden birbirlerini tanıyan sanıkların fikir ve eylem birliği içinde hareketle, 869 ada 29 parselde inşaatı tamamlanmış, içinde sanık ..."ın oturmakta olduğu, katılanın emlakçı aracılığı ile görüp, beğendiği daire yerine bu parselin karşısındaki 870 ada 4 parselde bulunan ve henüz inşaatı devam eden binadaki aynı nolu daireyi fiili anlaşmaya aykırı olarak, katılanın beğendiği ve mutabakata vardıkları daireymiş gibi resmi satışını 10/06/2008 tarihinde gerçekleştirip haksız yarar sağladıkları böylece "nitelikli dolandırıcılık" suçunu işlediklerinin iddia edildiği olayda,
1- Sanık .... hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan kurulan beraat hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde,
Sanığın üzerine atılı suçu işlemediğine dair mahkemenin beraat yönünde kabulünde isabetsizlik görülmemiş sanığın daire satışı konusunda hiçbir eyleminin bulunmaması nedeniyle tebliğnamedeki bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir.
Bozmaya uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, katılan vekilinin kararın usul ve yasaya aykırı olduğuna dair temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA,
2- Sanık .... hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan kurulan beraat hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde,
Sanığın, katılana diğer sanık ..."un içerisinde kiracı olarak oturduğu evi satmak amacıyla göstererek evi katılana 59000 TL"ye sattığı, ancak tapuda devir işlemi yapılırken henüz inşaat halindeki başka bir daireyi katılana devrettiği olayda sanığın eyleminin 5237 sayılı yasanın 158/1-d maddesinde belirtilen nitelikli dolandırıcılık suçunu oluşturduğu, bu nedenle sanık hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan mahkumiyet yönünde hüküm verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi,
Kanuna aykırı olup, katılan vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesine istinaden halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, 22/06/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.