Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2011/1432 Esas 2011/2649 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/1432
Karar No: 2011/2649

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2011/1432 Esas 2011/2649 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Hazine tarafından açılan davada, davalıya ait taşınmazın kısmen kıyı-kenar çizgisi içerisinde kaldığı gerekçesiyle tapusunun iptali istenmiştir. Mahkeme, taşınmazın 65,50 m2 lik kısmının kıyı kapsamında kaldığının keşfen saptandığı gerekçesiyle anılan bölümün tapusunun iptaliyle tescil harici bırakılmasına karar vermiştir. Hazine tarafından yapılan temyiz itirazı kabul edilmiştir ve karar HUMK'nun 428. maddesi uyarınca bozulmuştur. Bu kararda 5841 Sayılı Yasa'nın 2. maddesiyle 3402 Sayılı Kadastro Yasası'nın 12. maddesinin üçüncü fıkrasına eklenen hüküm önemli bir yer tutmaktadır. Bu hükme göre iddia ve taşınmazın niteliğine yahut Devlet veya diğer kamu tüzel kişileri dahil, tarafların sıfatına bakılmaksızın tapu iptali talepleri değerlendirilecektir. Bunun yanı sıra, 6099 Sayılı Yasa'nın 16. ve 17. maddeleri ile 3402 Sayılı Kadastro Yasası'na eklenen 36/A ve geçici 11. maddeleri, kadastro işlemi ile oluşan tespit ve kayıtların iptali için Devlet veya diğer kamu kurumları tarafından açılan davalarda davalı aleyhine vekâlet ücreti dâhil yargılama gideri yükletilemeyeceğini belirtmektedir.
1. Hukuk Dairesi         2011/1432 E.  ,  2011/2649 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : SİLİVRİ 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 07/02/2008
    NUMARASI : 2006/407-2008/35

    Taraflar arasında görülen davada;
    Davacı Hazine, davalıya  ait  961  sayılı  parselin  kısmen kıyı-kenar  çizgisi  içerisinde  kaldığını  ileri  sürerek  tapusunun  iptalini  istemiştir.
    Davalı,  davaya  cevap  vermemiştir.
    Mahkemece, taşınmazın  65,50 m2  lik  kısmının  kıyı   kapsamında   kaldığınının  keşfen  saptandığı gerekçesiyle  anılan  bölümün  tapusunun  iptaliyle  tescil  harici bırakılmasına  karar  verilmiştir.
    Karar, Hazine  tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi . A.raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.
    Dava, 3621 Sayılı Yasa"dan kaynaklanan tapu iptali isteğine ilişkindir.
    Mahkemece, dava kısmen kabul edilmiş; karar Hazine tarafından temyiz edilmiştir.
    Dosya içeriği ve toplanan delillerden, çekişmeli taşınmazın kadastro tespitinin 1974 yılında kesinleştiği, davanın ise 2003 yılında açıldığı anlaşılmaktadır.
    Bilindiği üzere, 14 Mart 2009 tarihinde yürürlüğe giren 5841 Sayılı Yasa’nın 2. maddesiyle 3402 Sayılı Kadastro Yasası’nın 12. maddesinin üçüncü fıkrasına “Bu hüküm, iddia ve taşınmazın niteliğine yahut Devlet veya diğer kamu tüzel kişileri dahil, tarafların sıfatına bakılmaksızın uygulanır.” cümlesi ve aynı Yasa’nın 3. maddesi ile de 3402 Sayılı Yasa’ya  “Bu Kanunun 12 nci maddesinin üçüncü fıkrası hükmü, Devletin hüküm ve tasarrufu altında olduğu iddiası ile yürürlük tarihinden önce açılmış ve henüz kesin hükme bağlanmamış olan davalarda dahi uygulanır.” şeklindeki geçici 10. madde eklenmiştir.
    Diğer taraftan, 19.1.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 Sayılı Yasa"nın 16. ve 17. maddeleryle 3402 Sayılı Yasa"ya eklenen 36/A ve geçici 11. maddeleri, “Kadastro işlemi ile oluşan tespit ve kayıtların iptali için Devlet veya diğer kamu kurum ve kuruluşları tarafından açılan ve henüz infaz edilmemiş bulunan dava ve kararlarda davalı aleyhine vekâlet ücreti dâhil yargılama gideri yükletilemeyeceği...” hükümlerini içermektedir.
    O halde, anılan 5841 ve 6099 Sayılı Yasa hükümlerinin temyiz edenin sıfatına bakılmaksızın mahkemece re"sen gözetilmesi gerekeceği de izahtan varestedir.
    Hal böyle olunca, karardan sonra yürürlüğe giren geçmişe etkili yasa değişikliklerinin değerlendirilmesi ve sonucuna göre bir karar verilebilmesi için hüküm bozulmalıdır.
    Davacı Hazinenin temyiz itirazı açıklanan nedenden ötürü yerindedir. Kabulüyle hükmün  HUMK"nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 09.03.2011  tarihinde oybirliğiyle karar  verildi.

     

     

     

     

     

    Hemen Ara