Taraflar arasında görülen davada;
Davacı, 2541 parsel sayılı taşınmazla ilgili olarak dava dışı yüklenici ile kat karşılığı inşaat ve satış vaadi sözleşmesi yaptığını, yüklenicinin inşaatı tamamlamaması nedeniyle sözleşmenin feshine karar verildiğini, ancak yüklenicinin sözleşme gereğince kendisine verilecek daireleri davalılara sattığını, fesih kararıyla davalılar adına oluşan kaydın dayanağının kalmadığını ileri sürerek, tapu iptal ve tescile karar verilmesini istemiştir.
Bir kısım davalılar, taşınmazlarını bizzat davacıdan aldıklarını belirterek, davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, sözleşmenin feshedildiği ve davalılara yapılan temlikin geçirsiz olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Karar, davalılar T., F. İ. ve S. tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ..raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.
Dava, tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir.
Mahkemece, dava dışı yüklenici ile yapılan kat karşılığı inşaat ve satış vaadi sözleşmesinin feshine karar verildiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden, çekişme konusu 2541 parsel sayılı taşınmaz davacı adına kayıtlı iken, 15.11.1995 tarihinde kat irtifakı tesis edildiği ve oluşan 39 adet bağımsız bölümün davacı adına tescil edildiği, bağımsız bölümlerin davacı tarafından satış suretiyle bir kısım davalılara temlik edildiği, davacı ile dava dışı yüklenici arasındaki kat karşılığı inşaat ve satış vaadi sözleşmesinin mahkemenin 2001/65 E. 2002/319 K. Sayılı kararı ile feshine karar verildiği ve bu kararın 04.01.2010 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır.
Bu durumda, kat karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca hangi bağımsız bölümün arsa maliki davacıya, hangi bağımsız bölümün yükleniciye isabet ettiği hususunun önem arzedeceği, temyiz eden davalılara satışı yapılan bağımsız bölümler, arsa malikine isabet eden bağımsız bölümler ise, satış işlemi bizzat davacı tarafından yapıldığından bu satışa itibar edileceği kuşkusuzdur.
Hal böyle olunca, kat karşılığı inşaat ve satış vaadi sözleşmesine göre, temyiz eden davalılara temlik edilen bağımsız bölümlerin arsa sahibine mi, yoksa yükleniciye mi isabet ettiğinin açıkça saptanması, arsa malikine isabet eden bağımsız bölümlerden ise satışın geçerli olacağı gözetilerek davanın reddedilmesi, yükleniciye isabet eden bağımsız bölümlerden olduğu saptanır ise davacının yüklenicinin halefi sıfatıyla satış yaptığı gözetilerek davanın kabulüne karar verilmesi gerekeceği gözetilmeksizin, noksan soruşturma ile yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru değildir.
Davalılar T., F., İ.ve S.’ın temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile, hükmün açıklanan nedenlerle HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 07.3.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.